

TBB Dergisi 2013 (105)
Süha TANRIVER
43
Hukuk Muhakemeleri Kanunu, yargılama usûlleri konusundaki kar-
maşayı sona erdirmiş; yargılama usûllerini, yazılı ve basit yargılama
usûlleri olmak üzere ikiye indirmiş; basit yargılama usûlünü, 1086 sa-
yılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’na nazaran daha kristalize
ve daha kapsamlı biçimde düzenlemiş ve işleyişlerini temin bağlamın-
da da daha katı bir tutum takınmıştır. Öte yandan, davaların makûl
sürede, yani usûl ekonomisine uygun olarak yürütülüp sonuçlandı-
rılabilmesinin temel koşulunu, usûl kanunlarında öngörülen yargı-
lama usûllerinin gereklerine sıkı bir biçimde uyulmuş olması teşkil
eder. Hem sulh hukuk hem de asliye hukuk mahkemelerinde görev
yapan hâkimler, yargılama usûllerinin gereklerine uyma konusunda
gereken özeni göstermiyorlarsa, bu konuda bir zâfiyet içerisinde bu-
lunuyorlarsa, onları bu gereklere uymaya zorlayacak mekanizmalara
veya yaptırımlara derhâl işlerlik kazandırmak gerekir. Bugüne kadar
bu konuda takınılan ihmâlî tutum da, yargılama usûlleri bağlamında
uygulamada ortaya çıkan fiilî durumun oluşumunda büyük ölçüde
etkili olmuştur. Yargılama usûllerinin gereklerine uyma konusunda
takınılan özensizlik ve kayıtsızlık, örneğin müstâkil bir evre hâline gel-
miş bulunan ön incelemenin atlanılması yahut sulh hukuk hâkiminin,
görmekte olduğu dava bağlamında, işlerlik kazanan basit yargılama
usûlüne, tutum ve tavırlarıyla yazılı yargılama usûlüne yaklaşan bir
boyut kazandırmış olması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46 ncı
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde öngörülen sorumluluk se-
bebinin (karş. 1086 sayılı HUMK m.573/2) oluşumuna vücut verir ve
anılan sorumluluk sebebine dayanılarak, hâkimin fiili sebebiyle Devlet
aleyhine tazminat davası açılması mümkündür. Yine, özellikle, sulh
hukuk mahkemesi hâkimleri, önlerine gelen davalar bağlamında, ba-
sit yargılama usûlünün gereklerine uygun davranmıyorlarsa, tutum
ve davranışlarıyla basit yargılama usûlünün yazılı yargılama usûlüne
yaklaşan bir boyut (bir görünüm) kazanmasına sebebiyet veriyorlar-
sa, bu durum, aynı zamanda yargı teşkilâtımız içerisinde Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu’na bağlı olarak işlev gören adalet müfettişle-
rince, performans denetimi evresinde gözetilebilir ve gözetilmelidir
de
8
(AY m.144, HSYK. Teftiş Kurulu Teftiş Rehberi m.22, I/ç).
8
Tanrıver, S.: Adalet Müfettişlerinin Hukuk Mahkemeleri Hâkimleri Üzerindeki
Denetim Yetkisinin Kapsamı ve Sınırları (Makalelerim II, Ankara 2011, s.213-236),
s.228.