

TBB Dergisi 2013 (105)
S. Alp LİMONCUOĞLU
57
şanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında
Kanun’un kapsamında kalanlarda mevcuttur.
Yukarıda da arz edildiği üzere, özel hukuk çalışanlarının büyük
bir çoğunluğu 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında kalmaktadırlar. An-
cak 4857 sayılı yasa bir genel yasa niteliğinde olmadığından, bunun
kapsamı dışında kalan diğer çalışanlara buradaki hükümlerin uygu-
lanması söz konusu olmaz. İş hukuku kapsamında genel geçerli yasa
Türk Borçlar Kanunu’dur. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren
6098 sayılı kanunun hizmet sözleşmesini düzenleyen maddeleri, İş
Kanunu’nun kapsamı dışında kalan, 854 ve 212 sayılı yasaya tabi ça-
lışanlar için de, kendi kanunlarında özel bir düzenleme yok ise, genel
geçerli olarak kabul edilecektir. Yine 4857 sayılı yasada düzenleme
bulunmayan hallerde, bu yasaya tabi çalışanlar için de Türk Borçlar
Kanunu hükümleri uygulama imkanı bulacaktır. Nitekim gerek 854
gerekse 212 sayılı yasa kapsamında psikolojik tacizi değerlendirmek
mümkün olmadığından, bu kanunlara tabi çalışanlar da Türk Borç-
lar Kanunu kapsamında çeşitli haklara sahip olacaklardır. Son olarak,
2013 yılı itibarı ile yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği
Kanunu, uygulama bakımından kamu ve özel hukuka tabi tüm işyerle-
rini kapsadığından, bu kanun hükümlerinin de psikolojik tacize karşı
tüm çalışanlar açısından koruma sağlayabileceğini belirtmek gerekir.
Her ne kadar yeni bir kanun olsa da, psikolojik taciz, terim olarak
4857 sayılı İş Kanunu kapsamında yer almamıştır. Aradan geçen süre
içinde, psikolojik taciz konusu üzerine çalışmalar yoğunlaşmış ve bu
konuda Türk Borçlar Kanunu’na özel hüküm konmuş olmasına kar-
şın, İş Kanunu’nda bir değişikliğe gidilme ihtiyacı hissedilmemiştir.
Özel bir düzenleme mevcut olmaması karşısında, çalışanların ma-
ruz kaldıkları psikolojik tacizin hizmet sözleşmesinin taraflara yükle-
dikleri borçlar ve ödevler kapsamında değerlendirildiği görülmüştür.
Nitekim sayıca az olmakla birlikte, bugüne kadar yargı mercileri ta-
rafından yapılan değerlendirmelerde de psikolojik taciz, işçi – işve-
ren ilişkisi kapsamında tarafların karşılıklı yükümlülükleri açısından
ele alınmıştır. Bir başka ifade ile İş Kanunu’nda psikolojik taciz terim
olarak bulunmamakla birlikte, hizmet sözleşmesinin taraflara yükle-
dikleri borçlar kapsamında psikolojik tacize karşı bir korumanın za-
ten mevcut olduğu kabul edilmektedir. Bu açıdan bir değerlendirme