

TBB Dergisi 2013 (105)
S. Alp LİMONCUOĞLU
75
Bununla birlikte, her ne kadar yukarıdaki açıklamalarımızda, iş-
veren ve işveren vekili dışı kişiler tarafından gerçekleştirilen (işçinin
mesai arkadaşları tarafından) psikolojik taciz vakalarında işçinin İş
Kanunu’nun 24/II, b ve c maddelerine dayanarak hizmet sözleşmesini
tek taraflı feshedemeyeceği üzerinde durulmuşsa da, Yargıtay, amiri
tarafından gerçekleştirilen psikolojik taciz eylemleri neticesi istifa et-
mek zorunda kalan işçinin bu eylemini (işveren vekili olup olmadığı
tartışması yapmadan) haklı sebeple fesih olarak yorumlamaktadır.
9. Hukuk Dairesi’nin 1.4.2011 tarihli E. 2009/8046 K. 2011/9717 sayı-
lı ilamına konu olayda, davacı işçi, amiri tarafından kendisine zaman
zaman bağırılması ve bir gün bayılması üzerine amirinin hastaneye
götürülmesine karşı çıkması olayları neticesi hizmet sözleşmesini tek
taraflı feshetmiştir. İşten ayrılırken kendisine istifa dilekçesi imzalatıl-
mıştır. Fesih işleminden yaklaşık iki hafta önce hastaneye giden işçiye
hipoglisemi ve hipotansiyon teşhisi konmuştur. İşçi, fesih işleminden
sonra kıdem ve ihbar tazminatı alacakları için dava açmış, işveren ise
işçinin istifa ettiği savunmasında bulunmuştur. Olayı inceleyen yüksek
mahkeme, işçinin amirinin (tanık beyanı ile sabit olan) yukarıda sayılan
eylemlerinin doktor raporu doğrultusunda
“psikolojik baskı (mobbing)”
sayılacağını ve işçinin istifaya zorlandığı tespiti ile işçinin hizmet ak-
dini feshini haklı sebeple fesih olarak nitelendirmiştir. Kararda, işçinin
amiri konusunda bulunan kişinin işveren vekili olup olmadığı üzerin-
de durulmamıştır. Yine fesihteki haklı sebebin, Kanun’un 24. madde-
sinin II. bendinin hangi fıkrasına dayandığı üzerine bir değerlendirme
de yapılmamıştır. Karar her ne kadar mağdur işçinin korunması ba-
kımından önemli olsa da, dayanak bakımından doğruluğu kanımızca
tartışmalıdır. Yüksek mahkemenin psikolojik tacize ilişkin kararlarında
kanımızca bu konulara netlik kazandırması gerekmektedir.
Yüksek mahkeme, bir başka olayda ise, işyerinde üretim müdü-
rü statüsünde çalışan işçinin, işyerinde yeniden yapılanma sürecinde
yerine yeni bir mühendis istihdam edilerek yetkilerinin elinden alın-
masını, prim alacağı istendiğinde kendisine hakaret edilmesini ve hu-
zursuz edilmesini de psikolojik taciz olarak nitelendirmiş; bunların ne-
ticesi işyerini terk etmesinin haklı nedenle fesih sayılacağı yorumunu
getirmiştir
50
. İşçinin müdür statüsünde çalıştığı kararda anlaşıldığın-
50
Y9HD, 18.3.2010, E. 2008/22535 K. 2010/7225.