Background Image
Previous Page  87 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 87 / 505 Next Page
Page Background

İş Hukuku Kapsamında Psikolojik Tacizin Değerlendirilmesi ve ...

86

mızca eksiklik oluşturmaktadır. Bu çerçevede, yasa koyucunun psiko-

lojik taciz ile ilgili şu ana kadar ki iradesinin daha çok var olan yasalar

nezdinde bu soruna çözüm getirmek olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim,

bu zamana kadar sayıca az olsa da, yargı makamları tarafından var olan

yasaların psikolojik tacize de uygulanabileceğine karar verilmiştir.

Özel sektörde iş hukuku kapsamında çalışan işçiler bakımından,

psikolojik tacize mağdur kalmaları anında kullanabilecekleri haklar,

sözleşmenin haklı nedenle derhal feshi, bu sebeple uğranılan maddi

ve manevi zararın tazmini ve çalışmaktan kaçınma hakkıdır. Ayrıca

işçinin haklı nedenle yapmış olduğu bu fesih kendisine kıdem tazmi-

natı gibi işçi alacaklarını talep etme hakkı da vermektedir. Bununla

birlikte işçinin haklı nedenle fesih hakkı, psikolojik tacizin işveren

veya işveren vekili tarafından yapıldığı hallerde tartışmadan uzak bir

şekilde kabul edilebilecekken, işyerinde çalışan diğer işçiler tarafından

gerçekleştirilmesi halinde bu hakkın kullanımı tartışmalı hale gelmek-

tedir. Yargıtay’ın önüne gelen olaylarda, psikolojik taciz genel olarak

çalışanın amiri konumundaki kişiler tarafından işlenmiş olmakla, yük-

sek mahkeme, amirin işveren vekili olup olmadığı tartışmasına girme-

den işçinin tek taraflı fesih hakkını kabul ettiği görülmektedir.

İşçinin, amiri konumunda bulunmayan mesai arkadaşı veya arka-

daşları tarafından psikolojik tacize mağdur kaldığı olaylarda ise yine

İş Kanunu’nun 24/II.f bendinde yer alan “çalışma şartları uygulanma-

ması” sebebine bağlı olarak ve yahut iş sağlığı ve güvenliği hüküm-

leri çerçevesinde fesih hakkının bulunduğu kabul edilmelidir. Ancak

yargı psikolojik tacize ilişkin vermiş olduğu kararlarında henüz yasal

dayanak ile ilgili detaylı incelemede bulunmadığından, uygulamada

da bu görüşün hakim olduğunu söylemek doğru olmaz.

Fesih hakkının yanında işçinin uğradığı maddi ve manevi zararı,

sözleşmeden doğan borca aykırılık hükümlerine göre talep edebileceği

de ortadadır. Belirtilen her iki hak da İş Kanunu kapsamı dışında kalıp

Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerinden yararlanma hakkına

sahip olan işçiler bakımından da geçerlidir.

Psikolojik taciz mağduru işçinin kullanabileceği son hak ise çalış-

maktan kaçınma hakkıdır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

kapsamında 2013 yılı başından itibaren tüm çalışanların sahip olacağı

bu hak, psikolojik taciz neticesi ortaya çıkan tehlikenin ancak kanunda

yazılı niteliğe ulaşması halinde kullanılabilecektir.