Background Image
Previous Page  93 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 93 / 505 Next Page
Page Background

Kamu Görevlileri Bakımından İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) ve Hukuki Korunma Yolları

92

II. MEVZUATIMIZDA İŞYERİNDE PSİKOLOJİK TACİZ

Anayasa’nın 12. maddesine göre, herkes, kişiliğine bağlı, doku-

nulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.

İşyerinde psikolojik taciz de Anayasa’da düzenlenen birçok temel hak

ve özgürlüğün ihlali niteliğindedir. Örneğin, Anayasa’nın 17. mad-

desinde ise, herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve

geliştirme hakkına sahip olduğu, kimseye işkence ve eziyet yapılama-

yacağı, kimsenin insan onuruyla bağdaşmayan bir cezaya veya mu-

ameleye tabi tutulamayacağı düzenlenmektedir. İşyerinde psikolojik

taciz, insan onuruyla bağdaşmadığından, Anayasa’nın bu hükmünün

açıkça ihlali niteliğindedir.

Anayasa’nın 5. maddesinde, devletin temel amaç ve görevleri ara-

sında kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak;

kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilke-

leriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal

engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için

gerekli şartları hazırlamaya çalışmak sayılmaktadır. Devlet bu görevle-

ri kapsamında, işyerinde çalışma huzurunun sağlanması için gerekli

politikaları belirlemeli, düzenlemeleri yapmalı ve tedbirleri almalıdır.

Anayasa’nın 10. maddesinde

herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, si-

yasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım

gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu, ayrıca Devlet organlarının

ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilke-

sine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları belirtilmektedir.

Buna göre, kamu kurum ve kuruluşlarında, tüm kamu görevlilerine

ayrımcılık yapılmaksızın, eşit muamelede bulunulması zorunludur.

Anayasa’nın 49. maddesinde, herkesin çalışma hakkı ve ödevi

olduğu belirtildikten sonra, devletin yükümlülükleri arasında, çalış-

ma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak ve çalışma barışını

sağlamak için gerekli tedbirleri almak da sayılmaktadır. Dolayısıyla,

devlet çalışanları korumakla ve çalışma ortamında huzuru ve barışı

sağlamakla yükümlüdür.

Anayasa’nın 56. maddesine göre ise, devlet, herkesin hayatını, be-

den ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu

yükümlülük kapsamında devlet, işyeri sağlığının korunması ve sağ-

lanması için de gerekli tedbirleri almak zorundadır.