Background Image
Previous Page  111 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 111 / 517 Next Page
Page Background

Avukatın Haklarının Önündeki Engeller

110

şımdan vazgeçmeleri için gerekirse Türkiye Noterler Birliği nezdinde

girişimlerde bulunulmalı, bu girişimlerden sonuç alınamaması duru-

munda ise konunun yargıya taşınması ve gerekirse kanun değişikliği

yapılması için çalışılması gündeme gelmelidir.

Noterlik Kanunu’ndaki düzenleme sebebiyle karşılaşılan bu so-

runun bir benzeri hatta daha fazla olarak vergi müdürlüklerinde

yaşanmaktadır. Vergi müdürlükleri, Vergi Usul Kanunu’nun 5. mad-

desindeki vergi mahremiyeti düzenlemesini gerekçe göstererek, avu-

katların müvekkilleriyle ilgili taleplerini reddetmektedir

20

. Vergi Usul

Kanunu’nun 5. maddesinde de yine tıpkı Noterlik Kanunu’nun 54,

55. maddelerindeki gibi, vergi işlemlerine ilişkin bilgi sahibi olanlar

için sırların saklanması yönünde bir yükümlülük getirmiştir. Buna

karşılık uygulamada bu hüküm çok geniş yorumlanmakta, avuka-

tın müvekkiliyle ilgili bilgi talepleri geri çevrilmekte, hatta Avukatlık

Kanunu’nun avukatın kanunu olduğu, kendilerini bağlamadığı dahi

ileri sürülebilmektedir. Halbuki, hakkında idari bir işlem tesis edilen

veya edilecek olan bir kişinin avukatı, Avukatlık Kanunu’nun 2. mad-

desinin III. fıkrasına dayanarak, o işleme konu olabilecek tüm bilgi ve

belgelere ulaşabilmelidir. Belirtmek gerekir ki, doktrin

21

ve Danıştay

22

hakkında cezalı vergi tahsilatı yapılan müvekkiline ilişkin tüm tarh, tahakkuk,

tahsilat vs. evraklarının vergi müdürlüğünden AK m.2/III’e göre talep etmiş an-

cak vergi dairesi VUK m.5’i gerekçe göstererek avukatın bu talebini reddetmiştir.

Bu red işleminin iptali için dava yerel mahkemece kabul edilmiş ve söz konusu

karar onanmıştır (SMİP). Bu karardan yola çıkarak noterlerin de ilgilisiyle doğru-

dan bağlantılı evrakları avukata incelettirmesinin bir zorunluluk olduğu söylene-

bilecektir.

20

Vergi mahremiyetine ilişkin ayrıntılı bilgi için bkz. Ağar, Serkan: “Vergi Mahre-

miyeti vs. Bilgi Edinme Hakkı”, ABD 2012, S.2, s.369-379.

21

Ağar, s.388.

22

4.D, 16.03.2011, E.2009/695, K.2011/1094 sayılı kararında, “…davacı vekili tara-

fından, davacıdan tahsil olunan cezalı vergi işlemlerine ait tüm tarh, tahakkuk,

tahsilat, evrak ve ödeme suretleriyle diğer bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin

tarafına verilmesi istemiyle yapılan başvurunun istenilen bilgi ve belgelerin 213

sayılı Kanunun 5’inci maddesi gereğince vergi mahremiyetini ihlal sayılacağı be-

lirtilerek reddedilmesi üzerine davanın açıldığı, vergi mükellefleriyle ilgili olup

vergi mahremiyeti kapsamında değerlendirilen ilgilerin vergi dairesi yetkililerin-

ce ifşa edilememesi gerektiği, davacı vekilinin idareye yaptığı başvuru davacının

işleri için ve vekil sıfatıyla yapılan bir müracaat olup bu istemin reddi üzerine

menfaati ihlal edilen kişinin vekil olmayıp davacının kendisinin olduğu, tarh dos-

yasından rahatlıkla temin edilebilecek uyuşmazlık konusu belgeler vergi mahre-

miyeti kapsamında değerlendirilemeyeceğinden söz konusu başvurunun reddine

ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş-

tir. Davalı idare, dava konusu yazıyla söz konusu belgelerin avukata verilemeye-