

Danıştay Kararları Işığında Vergi Hukukunda İktisadi, Ticari ve Teknik İcaplar
254
Bir başka olayda, matrah farkı belirlenirken, idarenin ilacın ithal
maliyetini tespit edip defter ve belgelerle karşılaştırarak matrahın
tespitine etki eden faktörleri açıkça ortaya koyup koymadığı araştırıl-
mıştır. Bu süreçte vergi idaresi yurt dışında bulunan firmadan alınan
ilaçlara ait fiyatlardan, daha yüksek bedelle ilaç ithal edildiğini tespit
edememiştir. Ancak Danıştay’a göre idarenin araştırma yükümlülü-
ğü burada bitmemektedir. Dışişleri Bakanlığı veya ekonomi ve ticaret
müşavirlikleri gibi resmi kurumlar aracılığıyla ithal konusu ilaçların
gerçek fiyatının ne olabileceği Sağlık Bakanlığı’nın izin verdiği diğer
ithalatçı firmaların benzeri ilaçları hangi fiyattan ithal ettiği hususla-
rının da araştırılması gerekmektedir. Ayrıca ilaç satıcısı firmanın yurt
dışında bulunması, sattığı ilaçların fiyatlarının ne olabileceği konu-
sunda araştırma yapılmasını engellemeyecektir.
26
Görüldüğü üzere is-
pat yükünün yer değiştirmesi için idarenin üzerine düşen tüm araştır-
ma yollarını tüketmesi şarttır. Zira bu olayda iktisadi, ticari ve teknik
icaplara aykırılığı idare iddia etmektedir. Bu nedenle ispat yükü idare
üzerinde kalmaktadır.
Bu yükümlülük sadece idareler değil mahkemeler bakımından da
geçerlidir. Örneğin bir olayda mükellef tarafından ödemelerin çekle
yapıldığını gösteren banka ekstreleri dosyaya sunulmuş ancak vergi
mahkemesince bu iddialar dikkate alınmamış, ödemelerin mahiyeti
araştırılmamış, fatura düzenleyen firma hakkındaki raporda yer alan
tespitler esas alınarak söz konusu faturaların sahte olduğu kabul edil-
miştir. Danıştay bütün bu hususları göz önünde tutarak, mükellefin
lehine ve aleyhine olan iddiaların birlikte değerlendirilmediği, dava
konusu tarhiyatın, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya
ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olacağı kuralına uygun
olmadığını tespit etmiştir.
27
Başka bir uyuşmazlıkta Danıştay’ın aynı yaklaşımı sürdürdüğü
gözlenmektedir. Söz konusu olayda vergi idaresi, yalnızca şirket or-
tağının şahsi hesabına yatırılan döviz cinsinden paradan hareketle
şirketin defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının
doğru ve kesin olarak tespitine imkân vermeyecek derecede noksan,
usulsüz ve karışık olduğu sonucuna varmıştır. Bu sonuç Danıştay ta-
26
Dnş. 4. D., E. 1998/128, K. 1998/2379, T. 03.06.1998.
27
Dnş. 4. D., E. 2009/4029, K. 2010/3462, T. 07.06.2010.