

TBB Dergisi 2014 (115)
Cihat ÖNER
261
varlığıyla değil, bu iş makinesinin fiilen kullanılmasını gerektiren ve
bu tarihten sonra yapılmış bir imalatın varlığının belirlenmesiyle ka-
nıtlanabilir.
47
Kararda bu aşamaya kadar varsayıma dayalı vergilendirme ola-
mayacağı yönündeki ilke uygulama alanı bulmaktadır. Daha sonra
işlemin şekil şartları tartışmaya açılmaktadır. Danıştay’a göre hukuk
düzenimizde kira sözleşmelerinin ilkece yazılı olması gerekmese de
Türk Ticaret Kanunu hükümleri, tacirler arasındaki bu tür sözleşme-
lerin yazılı olmasını öngörmektedir. Dolayısıyla bu tür işlemlerde tica-
ri icaplar uyarınca yazılı şekil şartına uyumalıdır. Ancak şekil şartına
uyulmamış olması ilk aşamada ispat yükünün yer değiştirmesi sonu-
cunu doğurmaz. Öncelikle vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin
araştırılması gerekir. Bu nedenle Danıştay, mükellef tarafından sunu-
lan tarihsiz, haricen hazırlanıp notere onaylatılmış kira sözleşmesinin,
sözleşmede gösterilen kira dönemi başlangıcındaki varlığı, sözleşme-
nin taraflarının alacak ve borç kayıtları göz önünde bulundurulmadan;
kira ödemelerinden yapılmış vergi kesintisi ve beyanına ilişkin belge-
ler ile kiralananların yapım işine ait imalatlarda fiilen kullanıldığını
gösteren diğer kanıtlar elde edilmeden, akaryakıt harcamalarının var-
lığına ve doğruluğuna kanıt kabul edilemeyeceğine hükmetmiştir.
48
Bir başka olayda Danıştay, yapılan işlemin mahiyetini iktisadi ve
ticari icaplara göre belirlemiştir. Somut olayda ilk olarak incelenen fi-
nansal kiralama işleminin ekonomik ve ticari icaplara uygun olabil-
mesi için finansal kira bedelinin satın alma değerinden düşük olması
gerektiği tespiti yapılmaktadır. Daha sonra mükellefin kira bedelleri-
nin tamamına yakınını ilk yılda ödediği ve diğer yıllarda ise sembolik
ödemeler yaptığı, asıl amacın söz konusu taşınmazların satın alınma-
sı ve sözleşmelerin de satış sözleşmesi mahiyetinde olduğu sonucuna
ulaşmıştır.
49
Burada işlemin şekil şartlarına ya da geçerliliğine ilişkin
bir tartışma yapılmamakta ancak sözleşmenin gerçek mahiyetinin ne
olduğu ortaya konulmaktadır.
Benzer bir olayda kira bedelinin ödenme şekli tartışma konusu
olmuştur. Taraflarca kira bedelinin bir kısmının ayın olarak ödenmesi
47
Dnş. VDD., E. 2007/455, K. 2008/720, T. 21.11.2008.
48
Dnş. VDD., E. 2007/455, K. 2008/720, T. 21.11.2008.
49
Dnş. 4. D., E. 2009/2933, K. 2009/4672, T. 24.09.2009.