Background Image
Previous Page  289 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 289 / 517 Next Page
Page Background

Tarafların Sulhe Teşvik Edilmesinde Etkili Bir Örnek: İngiliz Hukuk Yargılamasında...

288

da söz konusudur. Mahkemeye depo usulünü davalının getireceği bir

sulh önerisinden ayıran temel fark, paranın depo edilmiş olması sebe-

biyle ödeme bakımından bir güvence sağlanmış olmasıdır.

Calderbank

önerileri ve resmî sulh önerilerinde olduğu gibi, mah-

kemeye depo usulünde de, mahkemenin hükmünü vermeden önce,

yapılan öneriden etkilenmemesi için söz konusu öneriden haberdar

olmaması gerekiyordu. Kanundaki bazı istisnalar dışında önerinin

miktarı bir yana, önerinin yapıldığı vakıasının bile mahkemeye bil-

dirilmemesi gerekiyordu (RSC o. 22, r. 7). Bu sebeple usulün adı her

ne kadar mahkemeye depo olsa da, ödeme davayı gören mahkeme-

nin veznesine değil, düzenleme çerçevesinde yetkili kılınmış olan ku-

rumlara yapılıyordu. Öneri (depo) karşı tarafça kabul edilmemiş ve

mahkeme nihai kararını açıklamışsa, yargılama giderlerinin miktarı

ve yükletileceği tarafın belirlenebilmesi için, söz konusu öneri mah-

kemeye sunulabilir hale geliyordu. Bu durum, giriş kısmında da ifade

ettiğimiz üzere, İngiliz uygulama ve literatüründe “yargılama gider-

leri hariç olmak üzere uyuşmazlığın esasını etkilemeyecek şekilde”

(

without prejudice save as to costs

) kavramı ile ifade edilmektedir

32

. Öneri

gizlidir, ancak yargılama giderleri söz konusu olduğunda veya (pren-

sip olarak) kabul edildiğinde gizli olmaktan çıkacaktır. Bu ilke, mevcut

resmî sulh önerileri bakımından da geçerliliğini sürdürmektedir.

Davacı, öneri tahkikata geçilmeden yapılmışsa yirmi bir gün, tah-

kikat aşamasına geçilmişse iki gün (yerel mahkemelerde on dört gün)

içerisinde öneriyi kabul etme hakkına sahipti. Davacı öneriyi kabul

ederse dava (öneri davanın bir kısmına ilişkinse ilgili kısım) sona er-

mekte; ayrıca davacı yargılama giderlerinin tahsiline hak kazanmak-

ta idi. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere İngiliz hukuk yargılamasın-

da, Türk hukukunun aksine yargılama giderleri mutlaka asıl dava ile

birlikte değerlendirilmemekte, yargılama giderleri asıl dava sonunda

verilen hüküm çerçevesinde mahkemenin (veya yetkili merciin) daha

sonra yapacağı inceleme ile belirlenebilmektedir. Bu incelemenin yapı-

labilmesi için davayı kazanan tarafın talebi gerekmektedir. Mahkeme

içi ödemelerde ise RSC o. 62, r. 5(1) çerçevesinde davacı bu talebi yap-

mış sayılıyordu

33

.

32

Foskett, s. 224-225.

33

O’Hare, J., Hill, R.N., Civil Litigation, 7th Edition, Glasgow 1996, s. 331.