

TBB Dergisi 2014 (115)
Selami ER / Halil İbrahim DURSUN
413
davalarda bu güvence, normal şartlarda davanın açılmasıyla başlar
ancak bazı durumlarda
30
daha önce de başlayabilir. Her iki davada da
makul süre güvencesi davanın esası hakkında nihai karar verilene dek
devam eder.
31
Her olayın kendine özgü şartları ve farklılıkları olduğu için, yar-
gılama süresinin makul olup olmadığı davanın özellikleri çerçevesin-
de değerlendirilmektedir, yani AİHM tarafından makul süreye ilişkin
belirlenmiş mutlak bir süre yoktur. Olayın özel şartları nedeniyle altı
veya yedi yıllık süreler makul süreye uygun olarak değerlendirilebile-
ceği gibi, üç ile beş yıl arasındaki sürelerin makul olmadığına da karar
verilebilmektedir. Hızlı bir yargılama gerektiren özel olayların mevcut
olduğu davalarda, istisnai olarak iki yıllık bir süre dahi makul süreye
aykırı bulunabilmektedir.
32
Anlaşılacağı üzere AİHM makul sürenin belirlenmesinde belli ve
mutlak bir sınır öngörmeyip her davayı kendi şartları içinde değerlen-
dirmektedir. Makul sürenin aşıldığı iddiasıyla yapılan başvurularda
AİHM, yargılama süresinin makul niteliğinin, davanın koşullarına,
Mahkemenin içtihatları çerçevesinde kabul edilen kriterlere, özellikle
davanın karmaşıklığına, başvuran ile yetkili makamların tutumuna
ve ilgililer için ihtilaf konusu davanın içeriğine bakılarak değerlendi-
rildiğini hatırlatmakta
33
ve önüne gelen somut olayı bu kriterlere göre
değerlendirerek hükmünü kurmaktadır. Bu aşamada AİHM’in içtihat-
larıyla kabul ettiği bu kriterlere kısaca değinilecek ve işe iade davala-
rındaki durum açıklanmaya çalışılacaktır.
A- Davanın karmaşıklığı
Davanın hem hukuki hem de maddi (olaylar) açıdan bütün yönleri,
yargılamanın karmaşıklığı değerlendirilirken ele alınmaktadır. Bunun
30
“Mahkeme” kavramının AİHM içtihatlarındaki yorumu veya yargılamanın bütü-
nü dikkate alınarak uyuşmazlığın başlangıç tarihi daha önceki bir tarih olabilmek-
te, bu nedenle idareye veya iç hukukta idare hukuku içinde değerlendirilebilecek
bazı itiraz kurullarına başvuru tarihi ile de süre başlayabilmektedir. Örn:König/
Almanya kararı (İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Anayasa –Anayasa Mahke-
mesine Bireysel Başvuru Kapsamında Bir İnceleme- Editör:Sibel İnceoğlu, Avrupa
Konseyi-2013, 1. Bası, s.278-279)
31
D.J.Harris / M.O’Boyle / E.P.Bates / C.Mbuckley, s.281
32
İnceoğlu, s.373
33
AİHM, Daneshpayeh/Türkiye, B. No: 21086/04, 16/7/2009, § 26