

Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yönlerine Dair Lahey Sözleşmesi: ...
488
başvurmakta muhayyer olduğunu göstermekle birlikte, başvurucu-
nun kendi seçimi olan merkezi makama başvuruda bulunma hak-
kının direk sonucu, başvurucunun talebini alan makam tarafından,
çocuğun bulunduğuna inanılan ülke merkezi makamına talebin ile-
tilmesi sorumluluğunun yüklenilmesidir. Ancak, iade talebinde bulu-
nan kişinin ülkesindeki gönderici konumunda olan merkezi makama
başvuruda bulunması ve devamındaki sürecin konunun uzmanı olan
bu makam tarafından yürütülmesinin, iade prosedürünün daha hızlı
ve verimli şekilde sürdürülmesine hizmet edeceğinde kuşku yoktur.
Zira belirtilen merkezi makam başvurana, çocuğun yerinin tespiti ve
iade prosedürünün takip edilmesi hususunda organize edilmiş bir
mekanizmadan istifade etme olanağı sağlamaktadır.
Sözleşme kapsamında yapılacak iade talebinin; talepte bulunan
kişinin, çocuğun ve çocuğu götürdüğü veya alıkoyduğu iddia edilen
kişinin
30
kimliğine ilişkin bilgileri, çocuğun doğum tarihini ile temini
mümkün ise çocuğun bulunduğu yer ve birlikte olduğu varsayılan ki-
şinin kimliği ile ilgili mevcut tümbilgileri ihtiva etmesi gerekmektedir.
Ayrıca talep, “
talep edenin, çocuğun geri dönmesini isteme müracaatını da-
yandırdığı esasları
” da içermek zorundadır. Bu gereklilik, Sözleşme’nin
merkezi makamlara açıkça haklı olmadığı görülen taleplerin reddedil-
mesi yetkisini veren 27. maddesinin uygulanmasına temel olabilece-
ğinden, oldukça önemlidir.
İade talebini müteakip, yetkili merkezi makam öncelikle bir kap-
sam incelemesi yaparak, söz konusu kaçırma fiilinin, Lahey Sözleşme-
si çerçevesinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini tespit etmek
durumundadır. Yetkili merkezi makam bu inceleme kapsamında iade
talep eden kişinin mutat mesken ülkesi hukuku uyarınca koruma hak-
kına sahip olup olmadığını, çocuğun yaşı itibarıyla Sözleşme’nin konu
bakımından kapsamında yer alıp almadığını ve elbette çocuğun götü-
rüldüğü veya alıkonulduğu iddia edilen devletin Sözleşmeye taraf olup
30
Bu kişiler genellikle çocuğun yakın akrabaları olup, olayların ekserisinde kaçırma
veya alıkoyma eylemini icra eden çocuğun anne veya babasıdır. Ancak aile kav-
ramı kendisini çevreleyen farklı kültürel öğelere bağlı olarak, her taraf devlette az
ya da çok geniş olabileceği için, örneğin bir dede veya evlat edinen baba tarafın-
dan gerçekleştirilen kaçırma ve alıkoyma vakaları da Sözleşmenin uygulama ala-
nına giren bir çocuk kaçırma vakası olarak nitelendirilmektedir. Bkz. Pérez-Vera,
s.451.