Previous Page  168 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 168 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (123)

Güray ERDÖNMEZ

167

kararlarının akıbetinin ne olacağı önemli bir sorun teşkil eder. 1086

sayılı HUMK.m.317’de “

Ancak, bu senede müsteniden evvelce ittihaz edilen

ihtiyati tedbirlere de halel gelmez

” denilmek suretiyle, sahtelik iddiası-

nın ihtiyati tedbir kararlarını etkilemeyeceği açıkça belirtilmişti. Hu-

kuk Muhakemeleri Kanununda da aynı prensip korunmuş ve sadece

HUMK.m.317’de kullanılan ifadenin sadeleştirilmesiyle yetinilmiş-

tir (HMK.m.209/3). O yüzden, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakeme-

leri Kanunu yürürlükte iken doktrinde ileri sürülen görüşlerden ve

Yargıtay’ın verdiği kararlardan bugün de yararlanmak mümkündür.

Hukuk Muhakemeleri Kanununda sahtelik iddiasının ihtiya-

ti tedbir kararının verilmesinden önce veya sonra ileri sürülmesine

göre bir ayırım yapılmadığı için, her iki ihtimalde de ihtiyati tedbir

kararları sahtelik iddiasından etkilenmeyecektir. Buna ilaveten, Ka-

nunda senedin türü bakımından da bir ayırım yapılmadığı için gerek

adi senetlere gerekse resmi senetlere istinaden verilen tedbir kararları

sahtelik iddiasından etkilenmeyecek ve ayakta kalmaya devam ede-

cektir. Esasen sahtelik iddiasının resmi senetlere dayanarak verilen

ihtiyati tedbir kararlarını etkilemeyeceği HMK.m.209/2 hükmünden

de çıkarılabilir. Zira resmi senet sahteliği mahkeme kararıyla sabit

oluncaya kadar her türlü işleme esas alınmaya devam edeceğine göre

(HMK.m.209/2), o resmi senede dayanarak verilen ihtiyati tedbir ka-

rarının hüküm ve sonuçlarını doğurmaya devam etmesi doğaldır. Ör-

neğin düzenleme şeklindeki bir noter senedi hakkında sahtelik davası

açılsa bile, bu dava o senede dayanarak verilmiş ihtiyati tedbir kara-

rını etkilemeyecek; resmi senedin sahte olup olmadığı anlaşılıncaya

kadar ihtiyati tedbir kararı hüküm ve sonuçlarını doğurmaya devam

edecektir (HMK.m.209/3).

Yukarıda zikredilen açıklamalar sahteliği iddia edilen adi senetle-

re dayanarak verilen ihtiyati tedbir kararları için de geçerlidir. Esasen

adi senet hakkındaki sahtelik iddiası kural olarak o senedin herhan-

gi bir işleme esas alınmasını önlemektedir (HMK.m.209/1). Ancak, bu

kurala ihtiyati tedbirler bakımından bir istisna getirilmiş ve sahteliği

iddia edilen adi senede dayanarak verilen ihtiyati tedbir kararlarının

hüküm ve sonuçlarını doğurmaya devam edeceği benimsenmiştir

(HMK.m.209/3). Böylece, bir yandan sahteliği iddia edilen adi senedin

herhangi bir işleme esas alınamayacağı kabul edilirken (HMK.m.209/1),

diğer yandan aynı senede dayanarak verilen tedbir kararlarının ayakta