Previous Page  169 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 169 / 497 Next Page
Page Background

Adi ve Resmi Senette Sahtelik İddiasının Hukuk Davalarına ve İcra Takiplerine Etkisi

168

kalacağı benimsenmiş; bu şekilde, tarafların çatışan menfaatleri telif

edilmiş

31

ve sahtelik iddiasının etkisi yumuşatılmıştır. Aksi düşünce-

nin kabulü halinde, basit bir sahtelik iddiasında bulunarak ihtiyati ted-

bir kararı bertaraf edilebilir ve lehine senet düzenlenen taraf telafisi

çok güç zararlara katlanmak zorunda kalabilirdi.

Öte yandan, Hukuk Muhakemeleri Kanununda senet sahibinin

haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebileceği de kabul

edilmiştir (HMK.m.209/3).

32

Buna göre, davaya bakan mahkeme sah-

telik iddiasının ciddi olmadığı kanaatine varırsa (HMK.m.211,a) veya

yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda senedin sahte olmadığı

yönünde görüş bildirilirse (HMK.m.211,b), ihtiyati tedbir kararı ver-

mek suretiyle, HMK.m.209/1 hükmünün sahtelik iddiasına bağladığı

sonuçları zayıflatabilecektir. Bilhassa sahtelik iddiasının haksız oldu-

ğuna dair güçlü emareler varsa, sahtelik davasına bakan mahkeme en

azından ihtiyati tedbir yoluyla takibe devam edilmesine karar vere-

rek tarafların menfaatlerini telif edebilmelidir. Bu düşüncenin kabulü

bilhassa kambiyo senetlerine istinaden başlatılan icra takipleri bakı-

mından önem arz eder. Zira borçlunun sahtelik davası açması her ne

kadar icra takibini kendiliğinden durduracaksa da (HMK.m.209/1)

33

,

sahtelik iddiasının dayanaksız olduğunu ortaya koyan emarelerin var-

lığı halinde (bilirkişi raporu, savcılık soruşturmasında senedin sahte

olmadığının anlaşılması gibi), lehine senet düzenlenen tarafın (alacak-

lı) takibe devam edilmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini iste-

mesi gündeme gelebilir (HMK.m.209/3).

34

Benzer şekilde, cumhuriyet

savcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulur ve savcılık tarafından

alınan bilirkişi raporunda senedin sahte olmadığı sonucuna ulaşıldığı

için takipsizlik kararı verilirse, alacaklının ihtiyati tedbir yoluyla taki-

bin devamına karar verilmesini isteyebilmesi söz konusu olabilir. Buna

karşılık, savcılık nezdinde yürütülen soruşturmada alınan bilirkişi

31

1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu bakımından aynı yönde bkz.

Kuru, Usul, s.2102; Özbek, s. 189- 190.

32

1086 sayılı HUMK.m.317, c.3’de de aynı yönde bir hüküm bulunuyordu.

33

Bu konudaki tartışmalar ve Yargıtay’ın konuyla ilgili içtihatları hakkında ayrıntılı

bilgi için bkz. ilerde V, C, 1.

34

1086 sayılı HUMK zamanında da doktrinde sahtelik iddiasının ciddi olmadığı

veya icra takibini akamete uğratmak için yapıldığına dair emarelerin varlığı

halinde, sahtelik davasına bakan mahkemenin HUMK.m.317 hükmüne istinaden

takibin devamına karar verebileceği savunulmuştur (Kuru, Usul,

C.II

, s. 2102;

Özbek, s. 189).