Previous Page  187 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 187 / 497 Next Page
Page Background

Adi ve Resmi Senette Sahtelik İddiasının Hukuk Davalarına ve İcra Takiplerine Etkisi

186

D- Cumhuriyet Savcılığına Suç İhbarında Bulunulmasının

ve Ceza Mahkemesinde Sahtecilik Davası Açılmasının İcra

Takibine Etkisi

1- Cumhuriyet Savcılığına Suç İhbarında Bulunulmasının İcra

Takibine Etkisi

Borçlu icra takibinin dayanağını teşkil eden senedin sahte olduğu-

nu cumhuriyet savcılığı nezdinde suç ihbarında bulunmak suretiyle

de ileri sürebilir. Bu ihtimalde, cumhuriyet savcılığına yapılan ihba-

rın icra takibine herhangi bir etkisinin olup olmayacağı sorunu orta-

ya çıkar. HMK.m.209’da bu konuda açık bir düzenleme olmayıp, adi

senetlerdeki imza veya yazı inkâr edildiğinde o senedin herhangi bir

işleme esas alınamayacağı belirtilmekle yetinilmiştir. Yargıtay 12. Hu-

kuk Dairesi eski içtihatlarında savcılığa suç ihbarında bulunulmasını

HMK.m.209 hükmü anlamında sahtelik iddiası olarak değerlendirmiş

ve icra takibinin durdurulması için ceza davası açılmasının zorunlu

olmadığını kabul etmiştir.

59

Yargıtay’ın anılan içtihatları nedeniyle,

59

Nitekim, Yargıtay konuyla ilgili bir kararında : “… Konu ile ilgili borçluların şi-

kayetleri üzerine Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/20840 soruş-

turma sayılı dosyası üzerinden alınan Adli Tıp Belge İnceleme uzmanı bilirkişi

prof. Dr. Serhat Gürpınar’ın 19.01.2012 tarihli bilirkişi raporu ile borçluların elinde

bulunan ve takip dayanağı bonolara ilişkin olarak ödeme yapıldığında kendile-

rine iade edildiğini ileri sürdükleri senetlerden 19.03.2010 tanzim ve 23.11.2010

vade , 19.03.2010 tanzim ve 23.11.2010 vade tarihli olanların fotokopi olmadıkları

senet aslı olduklarının saptandığı bildirilmiştir. O halde aslı borçlu elinde bulunan

senedin sahte olan örneğinin icra takibine konu edildiği dolayısıyla sahtecilik id-

diasının öncelikle değerlendirilmesi gereklidir… Somut olayda, borçlular tarafın-

dan takibe konu senet hakkında C. Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ve

henüz soruşturmanın devam ettiği dikkate alındığında HMK’nun 209. maddesi

şartları oluştuğundan şikayete konu senet yönünden sahtelik iddiasının sonucu-

nun beklenmesi gerekir. Bu nedenle takibin durdurulmasına karar verilmesi ge-

rekirken yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir…”

şeklinde görüş bildirmiştir (Yargıtay 12.HD.03.12.2012 T. E:18504, K:35906, Ateş,

s. 1110). Yargıtay aynı yöndeki bir diğer kararında şu şekilde görüş bildirmiştir :

“…Ancak sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayanması halinde

ise 6100 Sayılı HMK.nun 209/1.maddesinin amir hükmü gereği icra takibi olduğu

yerde durur. Bunun için sahtelik iddiasının ileri sürüldüğü Cumhuriyet Savcılığı

ya da mahkemece ayrıca tedbir kararı verilmesi gerekmez. Somut olayda; borç-

lular vekili, temyiz dilekçesinde, takip alacaklısı hakkında İstanbul Cumhuriyet

Başsavcılığı’nın 2011/68687 sayılı dosyasından soruşturma açıldığını, senetteki

tahrifatın bizzat alacaklı Mehmet Derin tarafından yapıldığını ileri sürmüştür. O

halde mahkemece Cumhuriyet Başsavcılığındaki soruşturma dosyası getirtilip in-

celendikten sonra yukarıda yapılan açıklama ve ilkeler doğrultusunda borçlunun

iddiaları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik incele-