Previous Page  195 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 195 / 497 Next Page
Page Background

Adi ve Resmi Senette Sahtelik İddiasının Hukuk Davalarına ve İcra Takiplerine Etkisi

194

durumda, sahtelik iddiası iki ayrı mahkemede dava konusu olacağı

için HMK.m.209 uyarınca icra takibinin kendiliğinden durması gerek-

tiği aşikârdır.

76

Anılan ihtimalde tahkikat aşaması daha geride olan

mahkeme diğerini beklemeli

77

ve bekletici sorun yapılan mahkemenin

kararı şekli anlamda kesinleştikten sonra

78

karar verilmelidir. Bu ara-

76

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi bu kararında sahtelik iddiasının borca itiraz teşkil et-

tiği hallerde, icra takibinin duracağına hükmetmişse de, yukarıda zikredildiği gibi

imzaya itiraz halinde ancak ceza mahkemesinde açılmış bir dava varsa takibin du-

racağına karar vermektedir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin konuya ilişkin kararı

şu şekildedir : “… İstanbul C. Başsavcılığı’nın 20.02.2012 tarihli iddianamesiyle

alacaklı ve bonoyu imzaladığı iddia edilen Naif Kaya hakkında borçlunun şika-

yetçi üzerine resmi evrakta sahtecilik suçundan cezalandırılmaları talebi ile Ağır

Ceza Mahkemesi’ne kamu davası ile İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nden

alınan derkenarda da mahkemenin 2012/40 esas sayılı dosyasında sahteciliğe da-

yalı menfi tespit davasının bulunduğu belirlenmiştir… Buna göre imzaya itiraz

İcra ve İflas Kanununda özel olarak düzenlendiğine göre anılan itiraz hakkında

bu kanunun 170. maddesinin uygulanması zorunlu olduğundan, imzanın inkarı

nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan 6100 sayılı HMK.

nun 209.maddesinin uygulama yeri yoktur. Ne var ki sahtelik iddiasının imza

inkarı dışında bir nedene dayanması durumu İcra ve İflas Kanununda özel bir

düzenleme bulunmadığından sorunun çözümü için 6100 sayılı HMK. nun 209.

maddesinin uygulanması gerekecektir… İmzaya itiraz hakkında uygulanması

gereken İİK. nun 170/1.maddesi uyarınca itiraz satıştan başka icra takip muame-

lelerini durdurmaz. Şu hale göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra

takibine konu edilen senedin imza inkarı nedeni ile sahteliğinin iddia edilmesi

halinde İİK. nun 170/1.maddesi uyarınca satış dışında hiçbir takip işlemi durmaz.

Ancak sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayanması halinde ise

6100 Sayılı HMK. nun 209/1.maddesinin amir hükmü gereği icra takibi olduğu

yerde durur. Bunun için sahtelik iddiasının ileri sürüldüğü Cumhuriyet Savcılı-

ğı ya da mahkemece ayrıca tedbir kararı verilmesi gerekmez. Borçlu tarafından

icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce anılan madde uyarınca

sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması gerekir… Pek tabidir

ki mahkemece sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayandığının

belirlenmesi halinde takip hukukunun özelliği ve ivedi karar verilmesi gerekli-

liğinin bir sonucu olarak, sahtelik davası bekletici mesele yapılmadan, sahtelik

davasında karar verilinceye kadar icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi

gerekir …” (Yargıtay 12. HD. 11.06.2013 T. E: 12815, K: 21816,

www.e-uyar.com

).

77

Bu konuda genel bir kural koymak yerine davaların bulunduğu tahkikat

aşamasının göz önüne alınması daha isabetlidir (Kuru, Usul,

C.II

, s. 2174).

78

Hakan Pekcanıtez, “Bekletici Sorun”, Ege Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 1980,

Sa.1-4, s. 273. Yargıtay 1086 sayılı HUMK ve 6098 sayılı Borçlar Kanununun yü-

rürlükte olduğu tarihte verdiği bir kararda bekletici mesele yapılan kararın kesin-

leşmesi gerektiğini açıkça belirtmiştir : “…Dosyadaki belgelerden dava konusu

haksız fiiller nedeniyle davalıların ceza mahkemesinde yargılandıkları ve mah-

kum oldukları, davacı eşinin aynı dosyadaki şikayetleri konusunda ise kovuştur-

maya yer olmadığı kararı verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar ceza davasının

kesinleşip kesinleşmediği belli değilse de, bu konunun yerel mahkemece incelen-

mesi ve Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince ceza mahkemesindeki olgu