

Adi ve Resmi Senette Sahtelik İddiasının Hukuk Davalarına ve İcra Takiplerine Etkisi
196
Dairesi yeni tarihli kararlarında bu içtihadından dönmüştür. Yargıtay
12. Hukuk Dairesi HMK.m.209/2 hükmündeki “mahkeme kararıyla
sabit olunca” ifadesini ceza mahkemesinin kararının şekli anlamda
kesinleşmesi şeklinde yorumlamamaktadır. Ancak, Yargıtay 12. Dai-
resi ceza mahkemesi resmi senette sahtecilik suçundan mahkûmiyet
kararı verse bile, bu kararın takibin kendiliğinden durması sonucu-
nu doğurmayacağını; icra takibinin durması için ceza mahkemesinin
mutlaka ihtiyati tedbir kararı vermesi gerektiğini belirtmektedir. Ka-
naatimizce, Yargıtay’ın ceza mahkemesinin mahkûmiyet kararı ver-
mesiyle birlikte takibin duracağına ilişkin eski tarihli içtihatları daha
isabetlidir. Zira, ceza mahkemesi yargılama sonunda sahtecilik suçu-
nu tespit ederek mahkumiyet kararı verdiği halde, salt ceza mahke-
mesinden ihtiyati tedbir kararı istenmediği veya ceza mahkemesi bu
talebi reddettiği için icra takibine devam edilebilmesi ilerde telafisi
mümkün olmayan zararlara neden olabilir. O yüzden resmi senette
sahtecilik yargılamasının kamu düzenini de ilgilendirdiği dikkate
alınarak, mahkeme kararıyla sahte olduğuna karar verilen bir sene-
de dayanarak icra takip işlemlerine devam edilmesi yerine, takibin
ceza mahkemesinin verdiği karar kesinleşinceye kadar kendiliğinden
durmasının icra takibi yapan alacaklı ile borçlunun menfaatlerini telif
edeceği kanaatindeyiz.
Hukuk mahkemesi, ceza mahkemesinde görülen davanın bek-
letici sorun yapılmasına karar vermiş; fakat ceza davasının sonunda
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişse bu ka-
rarın bekletici sorun yapılan hukuk davasını etkileyip etkilemeyeceği
bir başka soru işareti teşkil eder. Bu soruya verilecek cevap sahtecilik
davaları bakımından özel bir önem arz eder. Çünkü sanık adi senet-
te sahtecilik suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar (CK.m.206) resmi senette
sahtecilik suçundan ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına mahkûm
edilebilmektedir (CK.m.204). Ceza Muhakemesi Kanunu’nda ise yargı-
lama sonunda hükmolunan ceza 2 yıl veya daha az süreli hapis veya
adli para cezası ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar
verilebileceği kabul edilmiştir (CMK.m.231/5). Bu durumda hem adi
hem de resmi senetlerdeki sahtecilik suçundan açılan davada cezanın
alt sınırı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kapsamı
K.2012/28657, Ateş, s. 1105- 1106).