

Karşı Dava
242
bir karşı dava açabilmektedir. Yargıtay Kararları da bu durumu teyit
etmektedir.
93
Davalının açtığı karşı davanın kabule şayan olması ve
asıl davayla beraber görülmesi için karşı davanın konusunun taraflar-
ca yapılmış tahkim sözleşmesinin kapsamına girmesi gerekmektedir.
Aksi takdirde dava, teknik anlamda karşı dava olarak kabul görmeye-
cek ve hakemler bu uyuşmazlığa dair karar veremeyeceklerdir.
94
Tahkime ilişkin süre Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 427’de ta-
rafların aksini kararlaştırmadıkları haller açısından bir yıl olarak be-
lirlenmiştir. ( karş. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu m. 539 / altı
aylık süre) Tahkim yargılamasında karşı dava açıldığı durumda, yeni
bir süre tayini yoluna gidilmemektedir. Hakemler asıl dava ve karşı
davayı bir yıllık süre içerisinde çözüme kavuşturmalıdırlar.
95
Kanu-
93
“Karşılık davanın bir türünü teşkil eden takas ve mahsup talebi ile süresinde şekle
uygun olarak hakemde açılan karşılık davaların aynı hakem kurulu tarafından çö-
zülmesini ve esas dava ile birlikte karara bağlanmalarını yasaklayan HUMK’nun
tahkime ilişkin sekizinci babında bir hüküm yoktur.” 15. HD., 12.7.1973, “Dava-
lı (A.K.) ve (M.Ç.) Kollektif Şirketi karşılık davasını esas dava hakkındaki cevap
layihasında bildirmek suretiyle ikame etmiştir. Bu durumda Hakem Kurulu asıl
dava ile karşılık davayı birlikte incelemek ve karara bağlamakla yükümlüdür.
Her iki davanın tahkikat safhası müşterek olup birlikte karara bağlanması gere-
kir. Tahkim sözleşmesinde aksine bir kayıt bulunmadığından, tarafların ve ha-
kemlerin yapmış oldukları usul muameleleri hem asıl dava ve hem de karşılık
dava yönünden geçerli sayılmalıdır.” , 15. HD., 15.11.1984, 1685/3521. Kararlar
için bkz. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı, Cilt: VI, İstanbul
2001, Demir Demir, s. 6045 -6046.
94
Rasih Yeğengil, Tahkim (L’arbitrage), İstanbul, 1974, s. 292; Erol Ertekin/İzzet
Karataş, Uygulamada İhtiyari Tahkim ve Yabancı Hakem Kararlarının Tenfizi Ta-
nınması, Yetkin Yayınları, Ankara 1997, s. 226; Kemal Dayınlarlı, HUMK’da dü-
zenlenen ihtiyari İç Tahkim m. 516-536, Gözden geçirilmiş, genişletilmiş ve Yar-
gıtay Kararları ile güncelleştirilmiş) 2. Baskı, Ankara 2004, s. 74; Muharrem Balcı,
İhtilafların Çözüm Yolları ve Tahkim, Danışman Yayınları: 3, Nisan 1999, s. 198;
Cengiz Serhat Konuralp, Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları: Tahkim, Doktora
Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı,
İstanbul 2011, s. 193.
95
Dayınlarlı, s. 74; Selçuk Öztek, “Ulusal Tahkimde Uygulanacak Yargılama Usulü”,
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Tahkim
Konuşmalar-Tartışmalar-Bildiriler, İstanbul, 2009, s. 339-358, s. 343; Konuralp, s.
193; “…Asıl dava ile karşılık davanın tahkim sürelerini ayrı ayrı hesaplamak veya
ayrı ayrı sürelere tabi olduğunu kabul etmek doğru görülmemiştir. Asıl davanın
ayrı, karşılık davanın ayrı biçimde tahkim süresinin varlığını kabul etmek yanlış
olmuştur. Hakem kurulunun aksine yazılı düşüncelerle “karşılık dava hakkında
tahkim süresi geçirilmiş olduğundan karar verilmesine mahal olmadığına” dair
tesis ettiği karar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 533/4 üncü maddesine
aykırı olup bozulmalıdır.” Y. 15. HD. , 15.11.1984. Karar için bkz. Ertekin/Karataş,
s. 227.