Previous Page  249 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 249 / 497 Next Page
Page Background

Karşı Dava

248

ayırma kararı verilmesi yönünde farklı görüşler savunulmaktaydı.

112

Bu görüş farklılığı Yargıtay’ın uygulamasına da yansımış, yüksek

mahkemenin süre sebebiyle verdiği kararlar bir istikrar kazanama-

mıştı. Mahkemenin süre yönünden; redde ilişkin kararları bulunduğu

gibi,

113

davanın açılmamış sayılması gerektiğine ilişkin kararları

114

ve

ayırmaya ilişkin kararları da bulunmaktaydı.

115

Yargıtay’ın bir kara-

rında

116

haklı olarak belirttiği gibi her ne kadar davanın açılmamış

112

Görüşler için bkz. Kuru, s. 3936 vd.

113

“…Karşı davanın da bu on günlük sürede açılması gerekir. … ,bu süre geçtikten

sonra verilen dilekçe üzerine cevap süresinin uzatılmasının yasal dayanağı bu-

lunmadığından, karşı davanın süre yönünden reddi doğrudur.” Y. 14. HD. , E.

2005/11451, K. 2006/894, T. 7.2.2006.

114

“…Ayrıca, davalı (k.davacı)nın 10 günlük yasal süreden sonra karşı dava dilekçe-

si verdiği anlaşıldığından bu durumda mahkemece, karşılık davanın “açılmamış

sayılmasına” karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru

değildir. Çünkü, davalı ( k.davacı) vekili, karşılık davanın (süresinden sonra açıl-

mış olması nedeniyle) açılmamış sayılmasına ilişkin mahkeme kararının kesin-

leşmesinden sonra, o davayı davacıya karşı ayrı (müstakil) bir dava olarak açma

hakkına sahip olmalıdır.” Y. 3. HD. , E. 2004/2611, K. 2004/2529, T. 23.3.2004;

Benzer yönde: Y. 2. HD., E.1995/ 6066, K. 1995/8671, T.12.9.1995.

115

“Boşanma ve karşı boşanma davasına, davacı, “karşı davanın süresinde açılma-

dığı, bu sebeple kabule şayan bulunmadığı” yönünde ilk itirazda (HUMK. m.

187/8)bulunmuştur. Bu durumda karşı boşanma davasının tefrikine karar veri-

lerek ayrı bir esasa kaydedilmesi gerekirken, davalı vekilinin ayrı bir boşanma

davası açmasına hukuken engel bulunmadığı gerekçesiyle karşı davalı (koca)’nın

bu yöndeki isteğinin değerlendirilmemesi isabetsizdir.” Y. 2. HD., E.2012/17590,

K. 2013/2968, T. 11.2.2013; “…O halde, anılan karşı davanın eldeki dava içinde

dinlenilmesine olanak yoktur. Karşı dava için harç yatırıldığına göre dava ekono-

misi bakımından eldeki davadan tefrik edilerek ayrı esasa kaydının yapılması ve

müstakil dava olarak görülmesi gerekir. Nitekim 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe

giren 6100 sayılı HMK nun 133/2 maddesi hükmünde bu husus açıkça düzen-

lenmiştir...” Y. 1. H.D., E. 2012/7972, K. 2012/9617, T. 18.9.2012; “…Mahkemece

karşılık davanın cevap süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle karşılık davanın red-

dine karar verilmişse de, yerleşmiş uygulamalara, menfaatler dengesine ve usul

ekonomisine göre, karşılık davanın cevap süresi içinde açılmaması davanın reddi

sonucunu doğurmaz. Mahkemece bu durumda karşılık davanın asıl dava dosya-

sından tefriki ile ayrı esasa kaydına karar verilerek, yargılamaya o dava dosyası

üzerinden devam edilmesi gerekirken belirtilen gerekçe ile karşılık davanın red-

dine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” Y. 11. HD., E.

2009/ 11417, K. 2011/4184, T. 11.4.2011 Benzer yönde; Y. 3. HD. , E. 2001/58, K.

2001/629, T. 25.1.2001; Y. 1. HD., E.2010/13855, K. 2011/389, T. 20.1.2011; Y. 2.

HD., E. 2003/ 11046, K. 2003/14024, T. 21.10.2003.

116

“…mahkemenin süresinde açılmayan karşılık davanın açılmamış sayılmasına ka-

rar vermesi ilke olarak doğrudur. Ancak bu dava dosyasında biri asıl dava, diğeri

karşılık dava bulunduğuna göre mahkeme ya karşılık davayı asıl davayla birlikte

hükme başlamalı ya da ( şimdi olduğu gibi ) karşılık davayı daha önce karara bağ-

lamak istiyorsa karşılık davayı asıl davadan tefrik ederek ayrı bir esasa kaydet-

meli ve yeni esas numarasına kayıtlı karşılık davanın açılmamış sayılmasına karar