

Siyasî İstikrar Temelli Koalisyon Eleştirileri: Anayasa Hukuku Açısından Ampirik Bir Analiz
42
ver ve Schofield tarafından önerilen tasniftir. Yazarlar, parti sistemini,
siyasî hayattaki partilerin sayısına, büyüklüğüne ve ideolojik yelpa-
zedeki karşılıklı konumlarına göre tarif etmekte ve “tek kutuplu”, “iki
kutuplu” ve “çok kutuplu” olmak üzere, üç farklı parti sisteminden
bahsetmektedirler. Buna göre, tek kutuplu sistem; tek bir büyük par-
ti ve onun etrafından kümelenen pek çok küçük partiden oluşan bir
siyasî yapılanmayı ifade etmektedir (Lüksemburg, İrlanda, İzlanda,
Norveç ve Danimarka gibi). İki kutuplu parti sisteminde ise, iktidar,
sistemdeki iki büyük parti arasında el değiştirmektedir (Avusturya ve
Almanya gibi). Çok kutuplu sistemde ise, hiyerarşik sıralamaya tâbi
tutulamayacak olan çok sayıda ve farklı büyüklüklerdeki partilere
rastlanmaktadır (Belçika, Hollanda, İtalya ve Finlandiya gibi).
19
Bu farklı yapıların etkisi, özellikle koalisyon pazarlıkları aşama-
sında açık olarak hissedilmektedir. Buna göre, iki kutuplu sistemler,
en kısa ve kolay koalisyon oluşumlarına sahne olurken, tek kutuplu
sistemlerdeyse pazarlık süreci daha uzun ve karmaşık olabilmektedir.
Bunun temel sebebi ise, iki kutuplu sistemlerde birinci ve ikinci sıra-
yı alan partilerin koalisyon oluşturmak için birbirleri dışında hiçbir
alternatifleri bulunmazken; tek kutuplu sistemlerde birinci partinin
önünde, ihtiyaç duyduğu “küçük” desteği sağlayacak birden fazla al-
ternatifin bulunmasıdır. Buna karşın, çok kutuplu sistemlerin, gerek
sayısal, gerekse siyasî açıdan en zorlu ve en uzun koalisyon oluşturma
çabalarına sahne olduğu konusunda şüphe bulunmamaktadır.
b. Koalisyondan Beklentiler
Çağdaş demokrasilerin ve dolayısıyla da koalisyonların temel ak-
törü olan siyasî partilerin “neden” koalisyonlar içinde yer aldıkları
sorusu, halen üzerinde tartışmalar yaşanan bir konudur. Aslında bu
sorunun da, basit bir cevabı olduğu savunulabilir: “İktidara gelmek”.
Ancak, bu cevap, şeklî ve resmî bir açıklamanın ötesine geçememekte
ve koalisyon oluşumlarının altında yatan saiklere ilişkin sorgulama-
mızı cevapsız bırakmaktadır.
Siyasî partilerin koalisyonlara dâhil olma veya olmama eğilimle-
rini açıklamak için ortaya atılan iki temel yaklaşım mevcuttur. Bun-
19
Laver ve Schofield, 1990, s. 156-158.