

Siyasî İstikrar Temelli Koalisyon Eleştirileri: Anayasa Hukuku Açısından Ampirik Bir Analiz
44
makamlara ulaşmanın bir aracı olmaktan ziyade, kendi kendine ta-
mamen yeterli bir gerçeklik alanıdır. Bunun doğal bir uzantısı olarak,
partilerin de koalisyon görüşmelerindeki temel amacı; “kabinede bir
koltuk sahibi olmak” değil, ama temel siyasî tercihlerinin ülke yöne-
timine yansımasını sağlamaktır.
23
Böyle olunca da, sadece “bıçak sırtı
koalisyonları”nı değil, ama “baskın çoğunluk koalisyonları”nı da açık-
lamak mümkün hale gelmektedir.
Pratik hayata bakıldığında ise, yukarıdaki yaklaşımların her iki-
sini de doğrulayan örneklerin olduğu görülmektedir. Gerçekten, ör-
neğin Batı’da Komünist Partiler’in, tipik siyasî beklenti partileri ola-
rak, illâ koalisyonların içinde yer almayı istemedikleri; bilakis, “destek
partisi” sıfatıyla dışarıdan sağlayacakları (ve tabi, her zaman da “kes-
mekle” tehdit edebilecekleri) bir katkı yoluyla, kamusal tercihleri ve
uygulanan politikaları yönlendirmeyi tercih ettikleri açıkça görüle-
bilmektedir. Benzer şekilde, daha büyük oy potansiyeline sahip olan
Hıristiyan Demokratlar veya Sosyal Demokratların ise (bizde de genel
olarak merkez sağ ve solun), doğrudan doğruya kabinede yer almayı
talep ettikleri görülmektedir. Daha da önemlisi, siyasî beklenti parti-
lerinin koalisyon görüşmelerindeki tavrı da, makam beklentisindeki
partilerin tavırlarından farklı olmaktadır. Zira bunlardan ilki, doğru-
dan doğruya izlenecek politikalar üzerinde pazarlık yapmayı tercih
ederken; diğerinin ise, daha ziyade bakanlık sayısı üzerinde pazarlığa
tutuşacağını tahmin etmek zor değildir.
Bu iki yaklaşımın dışında, son derece ilgi çekici bir açıklama dene-
mesi de, Ian Budge ve Hans Keman tarafından önerilmektedir. Yazar-
lar, salt “makam beklentisi” yaklaşımlarının açıkça yetersiz olduğunu;
“siyasî beklentiler” yaklaşımının ise, daha gerçekçi olmakla birlikte,
pek çok durumu açıklayamadığını belirtmekte ve partilerin koalisyo-
na girme konusunda, bu teorilerin varsaydığından çok daha farklı mo-
tivasyonlarla hareket ettiğini ortaya koymaktadırlar.
24
23
Alec De Swaan, Coalition Theories and Cabinet Formation, Elsevier, Amsterdam
1973, s. 88.
24
Ian Budge ve Hans Keman, Parties and Democracy: Coalition Formation and Go-
vernment Functioning in Twenty States, Oxford University Press, New York 1990,
s. 34.