Previous Page  468 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 468 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (123)

Kürşat KARACABEY

467

lığını, hiçbir tereddüt ve yanlış anlamaya yer bırakmamak üzere,

“hiç-

bir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet

yetkisi kullanamaz”

demiştir.

Peki, Türk Milleti adına kullanılacak olan “egemenlik yetkileri”

nelerden ibaret; bu hakkı kullanacak “yetkili organlar” hangileridir?

Anayasa, takip eden üç maddede (7,8 ve 9. maddelerde) egemenlik

yetkilerini “yasama,” “yürütme” ve “yargı” yetkisi olarak sınırlamak-

ta ve bu yetkilerin, ancak ve sadece kimler tarafından kullanılabilece-

ğini tek tek açıklamaktadır.

Bu çerçevede

“Yargı yetkisi” başlıklı 9. maddesinde; “Yargı yet-

kisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır”

demek-

tedir.

Anayasa’nın 11. maddesi hükmü ise “Anayasa hükümleri,

yasama

,

yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve

kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı

olamaz” demek suretiyle, Anayasanın alıntılanan hükümleri var oldu-

ğu sürece, yasamanın dahi egemenlik yetkisini kısmen veya tamamen

yetkili organlar dışında hiçbir kişi ya da oluşuma devredemeyeceğini,

güvence altına almaktadır.

Anayasa, temel hak ve hürriyetlerin kutsallığı algısıyla ve doku-

nulmazlıklarının anayasal güvencesini kuvvetlendirme adına, 14/2

maddesinde, bu hak ve hürriyetlerin yorumlanma şeklini de şu suretle

ölçülendirip bir anlamda sınırlandırmıştır:

“Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasay-

la tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya

Anayasada

belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan

bir

faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde

yorumlanamaz”.

Anayasa, “Kişilerin Hak ve Ödevleri” başlığı altında “temel hak ve

hürriyetleri” sayıp açıkladığı 2. Bölümünün 36. maddesinde (Değişik:

3/10/2001-4709/14 md.) ise

“Herkes, meşrû vasıta ve yollardan fay-

dalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı ola-

rak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir

mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz”

hükmünü getirmiştir.