Previous Page  471 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 471 / 497 Next Page
Page Background

Zorunlu Arabuluculğun Hukukun Temel İlkelerine Aykırılığı ve Uygulanabilirliğine Dair Sorunlar

470

olanaklıdır”

22

Şunu da belirtmek gerekir ki Anayasa’nın 36. madde hükmünün

bölüm başlığı

“Hakların korunması ile ilgili hükümler”

, başlığı ise

“Hak arama hürriyeti”

şeklinde ifade edilmiştir. Burada mahkemeye

erişim hakkının, “temel hak” olması yanında aynı zamanda bir “temel

özgürlük” olarak korunmaya alındığı kuşkusuzdur. Bu itibarla konu

ile ilgili bilumum hükümlerin yorumunda, özgürlüğün kullanımını

kısıtlayacak, sınırlayacak veya engelleyecek bir şekilde genişletici veya

daraltıcı yorum yönteminin izlenmesi mümkün değildir. Hükümler

“özgürlüğün kullanımı” lehine yorumlanmalıdır. Bu bakış, evrensel

hukuk anlayışının bir gereği olarak değerlendirilmelidir.

Nitekim Anayasa Mahkemesi de bir kararında, yorum yöntemi-

nin özgürlük lehine tercih edilmesi gereğine ışık tutmuştur:

Mahkemeye erişim hakkı, bir uyuşmazlığı mahkeme önüne

taşıyabilmek

ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanması-

nı isteyebilmek anlamına gelmektedir.

Kişinin mahkemeye başvur-

masını engelleyen

veya mahkeme kararını anlamsız hale getiren, bir

başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren

sınır-

lamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir”.

23

O halde kişileri dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmaya

zorunlu kılacak bir uygulamanın, Anayasa’nın 36. ve 37. maddeleri

hükmüne açıkça ve esaslı biçimde aykırılık oluşturacağı tereddüte yer

bırakmayacak açıklıkta bir sonuçtur. Üstelik Anayasa’nın 3. ve 6. mad-

deleri var olduğu sürece, 36. ve 37. madde hükümlerinin zorunlu ara-

buluculuğa yol verecek şekilde değiştirilmesi de kanımızca mümkün

değildir. Anayasanın 3. ve 6. maddelerinin değiştirilmeye kalkışılma-

sı ise rejimin değiştirilmesine yol açacak bir çaba olacaktır. Bütün bu

nedenlerle dava açma hakkının önüne, maliyet ve zaman kaybı gibi

yaptırımlar içeren öncelikle arabulucuya başvurma zorunluluğunun

getirilmesi, her halükarda Anayasaya aykırı bir girişim olacaktır.

4. ZORUNLU ARABULUCULUĞUN UYGULAMA SORUNLARI

22

Anayasa Mahkemesi’nin 1 Temmuz 1998 tarih ve K.1998/45 sayılı Kararı.

23

Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü’nün 21.01.2015 gün ve 2014/4683 E. Sayılı

Kararı.