

Zorunlu Arabuluculğun Hukukun Temel İlkelerine Aykırılığı ve Uygulanabilirliğine Dair Sorunlar
468
Anayasa, yukarıya alıntılanan hükümleri ile genel olarak egemen-
lik yetkilerinin, özellikle de yargı yetkisinin, bağımsız mahkemelere
aidiyetinin devredilemezliğini ve sınırlandırılamazlığını yeter açıklık-
ta hükümlerle güvenceye bağlamıştır. Ancak bununla da yetinmeyip,
tanımladığı ölçeği aşabilecek yanlış yorumların önüne geçme müla-
hazasıyla, bir de “Kanuni hakim güvencesi” başlığı altında,
37. madde
hükmünü vazetmiştir.
Buna göre;
“Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden baş-
ka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tabi olduğu
mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran
yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.”
Hükmün 1.fıkrasında ifade olunan “başka bir mercii” kavramının
üzerinde, özellikle durulması gerektiği kanısındayız. Burada kurum-
sal yapının ille de yargısal bir kuruluş olması şart koşulmamış, geniş-
letici ve genellemeci bir yaklaşım içinde “mercii” ifadesiyle, bağımsız
mahkemelerin yerine ikame olunacak her tür mekanizma kastedil-
miştir.
Anayasaya göre her bir kimsenin kanunen tabi olduğu bir mah-
keme vardır. Bu mahkemeye doğrudan başvurabilmek, herkes için
anayasal güvenceye bağlanmış bir temel haktır. Her ne suretle olursa
olsun kişi, bu haktan yoksun bırakılamaz; kişi bu hakkın tanımladığı,
kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir mercii önüne çıkarıla-
maz, çıkmaya zorlanamaz. Velev ki bu mercii, yargılama yapmakla
görevlendirilmiş bir mercii olmasın.
Konu, Anayasa’nın 90. maddesi hükmü uyarınca, tarafı olmakla
iç hukukumuz açısından bağlayıcılık kazanmış bulunan Uluslarara-
sı sözleşmelerce de değerlendirilip hükme bağlanmıştır. Bu cümleden
olmak üzere İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 8. maddesi hük-
mü;
“Her insanın, kendisine yasalarla tanınan temel haklara aykırı uygula-
malar karşısında, hak ve hukukunun fiilen korunması için, bu işle görevli ulu-
sal mahkemelere başvurma hakkı vardır”
demektedir.
Benzer şekilde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin
“Adil yargı-
lanma hakkı”
başlıklı 6. maddesi hükmü;
“Herkes davasının, medeni hak ve
yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen
suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız