

Zorunlu Arabuluculğun Hukukun Temel İlkelerine Aykırılığı ve Uygulanabilirliğine Dair Sorunlar
474
oluşturulmalıdır.”
25
b. İş Hukukundan kaynaklanan davalarda zorunlu
arabuluculuk uygulaması mümkün müdür?
İş uyuşmazlıklarındaAlternatif ÇözümYolları Alt Komisyonu’nun
Ankara Hakimevi’nde yaptığı 02.06.2015 tarihli toplantısında şekillen-
dirilen “İş Mahkemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Ka-
nun Tasarısı Taslağı” aynen şu hükümlere yer verilmiştir:
- İş uyuşmazlıklarının çözümünde arabuluculuk kurumuna başvu-
rulması zorunludur ve dava şartı olarak kabul edilir.
- Zorunlu arabuluculuk, kanuna, bireysel ve toplu iş sözleşmesine
dayanan işçi alacakları ile işe iade davalarına münhasırdır.
- Miktara bakılmaksızın tüm işçi alacakları arabuluculuk kapsa-
mındadır.
- Arabuluculuk ücreti konusunda “Arabuluculuk Asgari Ücret Tari-
fesi” uygulanır.
Anılan taslağın öngörüldüğü şekilde kanunlaşması halinde; her-
hangi bir miktar sınırlaması olmaksızın, gerek bireysel gerekse toplu
iş sözleşmelerine dayalı iş akitlerinden kaynaklı işçi alacakları ve işe
iade davalarının tamamı zorunlu arabuluculuk kapsamında yer ala-
caktır.
Peki böyle bir uygulama, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında
Arabuluculuk Kanunu’na ve 4857 sayılı İş Kanunu’na egemen olan te-
mel ilkelere ne kadar uyarlı olacaktır?
Konuya önce 4857 sayılı İş Kanunu’na egemen olan temel ilkeler
yönünden bakalım:
Yürürlükte bulunan İş Hukukumuza egemen olan ilk iki ilke; em-
redicilik ve işçinin korunmasına dair ilke ve özelliklerden oluşmakta-
dır. Nitekim Yargıtay, bir kararında bu ilkelerin varlığına ve bağlayıcı-
lığına şu suretle vurgu yapmıştır:
“İş hukukunun
emredicilik
yönü ve işçinin korunması ilkesi uya-
25
Süha Tanrıver, age. s. 170