Previous Page  106 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 106 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

Hasan DURSUN

105

ği ikinci ceza türünü “zorlayıcı” (coercitives) cezalar oluşturur. Ger-

çekten de kanun veya idari sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğün

yerine getirilmemesinden dolayı her zaman idari para ve fesih ceza-

larının uygulanması gereksinimleri karşılayamayabilir. Bu bağlamda

imtiyaz sözleşmesinin düzgün bir şekilde sürdürülmesinde kamu ya-

rarının bulunması nedeniyle idari para cezası dışında başka yaptırım-

ların da uygulanması gerekmektedir. Bu anlatımlardan ortaya çıktığı

üzere zorlayıcı cezaları, imtiyaz sözleşmenin gereği gibi yürütülme-

diği durumlarda söz konusu sözleşmenin etkin ve düzgün bir şekilde

yürütülmesini sağlamak üzere idari para ve fesih cezaları dışında ka-

lan idari cezalar oluşturur.

39

Kanun veya sözleşmeden kaynaklı bir yükümlülüğün ihlal edil-

mesinden dolayı imtiyaz sözleşmesi bağlamında zorlayıcı cezanın uy-

gulandığı durumlarda, idare işletmeye geçici olarak el koymakta ve

sözleşmecinin yerine geçerek hizmeti bizzat kendisi yürütmekte veya

yürütülmesini üçüncü bir şahsa bırakmaktadır.

40

Sözleşmeye el ko-

nulması yaptırımın uygulanması durumunda bütün maliyet ve riske

ilk sözleşmeci katlanmak durumundadır. Bu yaptırım, doğası gereği

oldukça ağır bir yaptırım olduğundan uygulanabilmesi için sözleşme-

cinin ağır kusurunun bulunması gerekmektedir.

41

İdarenin, imtiyaz sözleşmeden dolayı uygulayacağı son ceza türü,

sözleşmenin sona erdirilmesi, kısacası, “fesih” cezasıdır. Sözleşmenin

feshinin ceza niteliğini kazanabilmesi için imtiyazcının kusurundan

dolayı sözleşmenin ortadan kaldırılması gerekir. Sözleşmenin feshi iki

türlü uygulanabilmektedir. Bunlardan ilki, sözleşmenin bütünüyle or-

tadan kaldırılmasıdır. Daha sık uygulanan ikinci şekli ise sözleşmenin

zararını ve riskini ortadan kaldırmak şeklindedir.

42

İmtiyaz sözleş-

mesinin zararının ve riskinin ortadan kaldırılması suretiyle feshinde,

sözleşmeye başka bir sözleşmeciyle devam edileceği ortadadır.

39

Krş. Forges, s. 83.

40

Bununla birlikte, Günday, İdarenin işletmeye geçici olarak el koyması durumun-

da, imtiyaz sahibinin yerine geçeceğini ve hizmeti bizzat kendisinin yürüteceğini

kabul etmekte, sözleşmenin üçüncü şahıs bir şahıs tarafından yürütülmesi esasını

kabul etmemektedir. Bkz. Günday, İdare Hukuku, 2004, s. 310. Kanımızca, im-

tiyaz sözleşmesine el konulması durumunda sözleşmenin yürütülmesinin İdare

tarafından üçüncü bir kişiye bırakılmasını engelleyici bir norm olmadığından ya-

zarın görüşüne tam olarak katılamamaktayız.

41

Forges, s. 83.

42

Forges, s. 83.