Previous Page  137 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 137 / 417 Next Page
Page Background

Yeni Bir Yetkilendirme (İmtiyaz) Sözleşmeleri Kanunu Yapılmasına Mutlak Bir Gereksinim Vardır

136

rusuna Anayasa’dan yola çıkılarak yapılan bir değerlendirmeyle yanıt

verilebileceğini, ancak özellikle 1982 Anayasası’nın yazımının özen-

sizliği ve bütün toplumsal faaliyetleri kuşatma gayreti düşünüldüğün-

de, Anayasa’nın yorumlanmasıyla her türlü faaliyetin kamu hizmeti

olarak değerlendirilebileceğinin de açık olduğunu vurgulamaktadır.

98

Günday ise hukuksal bir kavram olarak kamu hizmetinin tanım-

lanmasının olanaklı olmadığını, bunu belirleyecek olanın her devle-

tin yasama organı olduğunu, ülkemizdeki çelişkinin devletin kamu

hizmeti olarak tanımladığı hususları özel hukuka hükümlerine tabi

tutmasından kaynaklandığını, özel hukuk hükümlerine tabi tutul-

manın ancak kamu hizmetinden çıkarılmakla gerçekleşebileceğini,

Türkiye’de elektrik üretim, iletim ve dağıtımının kamu hizmeti oldu-

ğunu, devlet bunu kamu hizmeti olmaktan çıkartmadığı müddetçe

bunların kamu hizmeti ilke ve kurallarına tabi olduğunu, bir husus

kamu hizmeti olarak kabul edildikten sonra özel hukuk hükümlerine

tabi tutmanın kamu hizmetinin gereğinin yerine getirilmemesi an-

lamını taşıyacağını ifade etmektedir. Yazar, kolluk faaliyeti, adaletin

dağıtılması, milli savunma faaliyetleri gibi devletin temelini oluştu-

ran kamu hizmetlerinin özel kişilere devredilemeyeceğini, sorunun

öteki kamu hizmetlerinin özel kesime devri konusunda çıktığını ifade

etmektedir.

99

Günday’ın bu görüşünden devletin temelini oluşturan

kamu hizmetlerinin üçüncü kişilere devredilemeyeceği, öteki hiz-

metlerin ise ancak kamu hukuku ilke ve kurallarına (örneğin, imtiyaz

sözleşmesi) tabi olmak kaydıyla devredilebileceği sonucunu çıkarta-

bilmek olanaklıdır.

Duran ise kamu hukuku kuralı gereğince kamu hizmet ve faali-

yetlerinin bizatihi idarenin kuruluş ve kurumları eşliyle, kamusal yö-

netim biçimine göre yürütülmesinin asıl ve olağan olduğunu, ancak

bu hizmet ve faaliyetlerden kamu gücüne özgü olmayanlar ile özel

yönetim biçimiyle gerçekleştirilmeye elverişli bulunanların, bütün so-

rumluluk yine ilgili idare üzerinde kalmak kaydıyla, onun sürekli gö-

zetim ve denetimi altında, belirli yasal usullere göre özel teşebbüslere

yaptırılabileceğini savlamaktadır. Yazar, bu konuda bir örnek vererek,

98

Karahanoğulları, s. 269.

99

Günday, Uluslararası Tahkim Alanında Türkiye’de Gerçekleştirilen Yasal Düzen-

lemeler, s. 196-197.