Previous Page  194 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 194 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

Nesibe KURT KONCA / Ceren DAMAR

193

(2) Kanun yoluna başvuru süresi, ilamın taraflara tebliğinden itibaren

işlemeye başlar.

(3) Davaların yığılması halinde kesinlik sınırı, her bir talep bakımından

ayrı ayrı değerlendirilir.

(4) Kanun yoluna başvurulan kararlar, bölge adliye mahkemesi ve Yargı-

tayca iki ay içinde karara bağlanır

.”

10

Tasarı Taslağının ilgili hükmünde, Hukuk Muhakemeleri

Kanunu’nun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin iş mahkemelerin-

ce verilen kararlar hakkında da uygulanması kabul edilmektedir. Bu

bağlamda, istinaf hususunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndan

farklı düzenleme öngörülmemektedir. Uygulamada yeknesaklığın

sağlanması bakımından bu tercihin yerinde olduğu kanaatindeyiz.

Uygulamada, iş mahkemeleri tarafından verilen kararlar aleyhi-

ne kanun yoluna başvurulması durumunda sürenin tefhimden veya

tebliğden başlaması konusunda yaşanan tereddütler adil yargılanma

hakkının ihlâline yol açmaktadır.

11

Keza, İş Mahkemeleri Kanunu’nun

öngördüğü temyiz süresi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzen-

lenen temyiz süresinden farklı olup; daha kısa bir süredir. Tasarıdaki

düzenlemeyle, temyiz süresi diğer hukuk mahkemeleriyle eşit hale

getirilmektedir. Ayrıca, kanun yollarına başvuru süresinin hangi ta-

rihten itibaren başlayacağı açık bir şekilde belirtilerek, bu hususta uy-

gulamada yaşanan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.

10

İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı Taslağı 8. Madde Gerekçesi

(http://www.kgm. adalet.gov.tr/Duyurular/%C4%B0MK%20Tas.pdf)

(25.05.2016)

11

“Uygulamada, iş mahkemelerinde, 8 günlük temyiz süresi tefhim ile başladığın-

dan, bir kısım mahkemeler gerekçeli kararı taraflara tebliğ etmemekte, bir kısım

mahkemeler ise gerekçeli kararı her halde taraflara tebliğ etmektedir. Bu durum

somut başvuruda olduğu gibi bazı davalarda tarafların mahkemelerin gerekçesini

bilmeden temyiz başvurusu yapmak zorunda kalmasına ve temyiz incelemesinde

davanın taraflarının temyiz gerekçeleri bilinmeden inceleme yapılmasına neden

olmaktadır. İlk derece mahkemesi kararının gerekçesini bilmeyen kişilerin temyiz

hakkını gereği gibi kullandığı ve tarafların temyiz nedenlerini bilmeyen temyiz

merciinin de temyiz incelemesini sağlıklı bir şekilde yaptığı söylenemez. Bahse-

dilen şekilde yapılan temyiz başvurusu ve temyiz incelemesi, gerekçeli karar hak-

kı bağlamında adil yargılanma hakkına uygun olmayan bir yargılama yapılma-

sına sebebiyet vermektedir.” Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm)

20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı

(http://www.kararlaryeni.ana- yasa.gov.tr/BireyselKarar/Content/f29d8365-fcb9-4f1b-8f3a-a9b4f7f3e56c?exclud

eGerekce=False&wordsOnly=False) (25.05.2016).