Previous Page  245 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 245 / 417 Next Page
Page Background

Tasarrufun İptali Davasının İpotek Alacaklısı ve Dördüncü Kişiye Etkisi

244

alacaklının iki seçeneği vardır:

38

1-Alacaklı, davasını yeni alıcı beşinci kişiye yönelterek davaya ka-

tılmasını isteyebilir.

2-Alacaklı isterse davasını yeni alıcıya yöneltmeyerek, borçludan

aldığı malı veya hakkı elinden çıkaran üçüncü kişi ile bunları üçüncü

kişiden satın alan kötüniyetli dördüncü kişiden tazminat isteyerek da-

vasını bedele dönüştürebilir.

Borçlu davalı ile doğrudan işlemde bulunan ve üçüncü kişi konu-

mundaki davalılar dışındaki dördüncü, beşinci ve altıncı kişi konu-

mundaki davalılar yönünden ancak kötüniyetli olduklarının ispatlan-

ması halinde haklarındaki davanın kabulüne karar verilebilir.

39

İptale tabi tasarruf konusu mal veya hakkın birkaç kez el değiştir-

mesi halinde, her davalı satıcı, alacaklıya karşı, mal veya hakkı sattığı

tarihteki gerçek değeri ile sorumludur.

40

38

Bkz. Güneren, s. 1509; Muşul, Tasarrufun İptali, s. 244-245; Ayrıca bkz. Kazancı, s.

61; Sertkaya/Kul, s. 129.

39

“…Somut olayda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştır-

ma ve inceleme yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece dava konusu taşınmazların

satış tarihlerindeki gerçek değerinin belirlenmesi amacı ile yapılan keşifler sıra-

sında dinlenen bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda taşınmazların gerçek

değerleri serbest piyasa koşullarında oluşan fiyatlar değil, resmi akit tablolarında

belirtilen bedeller baz alınmak suretiyle Amerikan Dolarının satış tarihlerindeki

karşılığı olan değer taşınmaz satış değeri olarak belirlenmiştir. Ayrıca borçlu da-

valı ile doğrudan işlemde bulunan ve 3.kişi konumundaki davalılar dışındaki 4. 5.

ve 6.kişi konumundaki davalılar yönünden ancak kötüniyetli olduklarının diğer

bir anlatımla borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kasını bilen veya

bilmesi gereken kişilerden olduklarının kanıtlanması halinde haklarındaki dava-

nın kabulü gerekirken sadece ivazlar arasındaki fahiş fark bulunması nedeniyle

haklarındaki davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece dava

konusu taşınmazların satış tarihlerindeki gerçek piyasa rayiçlerinin saptanması

için yeniden uzman kişilerden oluşacak bilirkişi kurulları ile keşif yapılarak taşın-

mazların gerçek değerlerinin belirlenmesi, ivazlar arasında fahiş fark ve tazminatı

belirlenmesinde gerçek değerin esas alınması, borçlu ve borçlu ile doğrudan işlem

yapan davalı 3.kişi dışındaki davalılar (4.,5.,6.kişi) yönünden davanın kabul edile-

bilmesi için kötüniyetli olduklarının kanıtlanması gerektiğinin göz önünde tutul-

ması, davacı tarafa cebri icra yetkisi verilmesi halinde ayrıca tazminata hükmedi-

lemeyeceğinin düşünülmesi, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan delillerin

birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken

eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması

doğru bulunmamıştır”

17.HD,

29.6.2015 T, 2015/7211 E, 2015/9215 K, (Sertkaya/

Kul, s. 129-130).

40

Güneren, s. 1509.