Previous Page  252 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 252 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

M. Serhat SARISÖZEN

251

Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin içtihatları, 19.Hukuk Dairesi’nin iç-

tihatlarıyla benzerdir. 23.Hukuk Dairesi bir kararında, taşınmazı dev-

ralan 3. kişinin borçlarından ötürü konulan haczin, tasarrufun iptali

davasını kazanmış alacaklıya karşı önceliği olmadığı, lehine ipotek

tesis edilen alacaklılar ile haciz uygulayan alacaklıların, iptal edilmiş

tasarruf oranında davayı kazanmış alacaklıya karşı önceliğinin bu-

lunmadığı yönünde karar vermiştir.

51

bankanın ihtiyati haczi 29.6.1999 tarihinde kesin hacze dönüşmüştür. İcra müdür-

lüğünce düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin garameten paylaştırılmasına

karar verilmiştir.

İİK’nun

268. maddesinde ihtiyati haczin rehne

iştirakine ilişkin

bir düzenleme bulunmadığından,

rehnin hacze, haczin rehne

iştiraki mümkün değildir.

İhtiyati haciz, borçlunun yapacağı tasarrufları taşınırlar ve taşınmazlar bakımın-

dan sınırlanmak suretiyle hacizle aynı sonuçları doğurur. Bu nedenle borçlunun

iradesi ile üçüncü kişi lehine tesis edilen ipoteği karşı ihtiyati haciz sahibi alacaklı

bu hakkını ileri sürebilecektir. Diğer bir anlatımla; borçlunun ihtiyaten haczedil-

miş taşınmaz üzerinde

ipotek

tesis ettirmesi, ihtiyati haciz koydurmuş alacaklının

bu hacizle iktisap ettiği hakları saklı kalmak kaydıyla mümkündür. Bu durumda,

ihtiyati hacizden sonra tesis edilen

ipotek

rüçhanlı sayılmaz ve garameten pay-

laştırmaya giremez

.

Merci hakimliğince bu yönler gözetilerek yazılı şekilde karar

verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır”. 19. HD. 17.1.2003 T. 2002/5803

E, 2002/279 K.

(e-.uyar.com

İçtihat Programı, Erişim Tarihi:6.4.2016).

51

“…Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilam-

da yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün

süresi içinde şikayetçi ve şikayet olunan Y… Bankası vekillerince temyiz edilme-

si üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Şikayetçi vekili, borçlu

A…B…’nun taşınmazını N… B…’na devri ile ilgili tasarrufun iptali davası aç-

tıklarını, bu dava kapsamında taşınmaz üzerine müvekkili lehine ihtiyati haciz

kaydı işlendiğini, sonraki malikin borcundan dolayı konulan ve sıra cetvelinde

yer alan hacizlerin müvekkili bankaya karşı ileri sürüleyemeyeceğini, müvekkili

bankaya ihtiyati haczi nedeniyle ilk sırada pay ayrılması gerektiğini ileri sürerek,

07.12.2012 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan Y…

Bankası vekili, sıra cetvelinde İ.. Bankası’na pay ayrıldığını, müvekkili bankaya

pay ayrılmadığından hasım olarak gösterilmesinin doğru olmadığını, ayrıca sıra

cetvelinin iptali için müvekkili banka tarafından da şikayette bulunulduğunu,

müvekkilinin de tasarrufun iptali davası kapsamında konulan ihtiyati haczinin

bulunduğunu, tüm ihale bedelinin müvekkili bankaya ödenmesi gerektiğini sa-

vunarak şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan İ…Bankası vekili, borçlu N…

B… hakkında başlatılan icra takibi kapsamında borçlunun taşınmazının satışa çı-

karıldığını ve müvekkiline ihale edildiğini, ihalenin feshi nedeni olan hususların

sıra cetvelinde ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, tasarrufun iptali davası

kapsamında konan ihtiyati haczin müvekkilinin kesinleşmiş haczine göre ön-

celiğinin bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan

V…bank, usulüne uygun tebligata rağmen beyanda bulunmamıştır. Mahkemece,

iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; borçlu N… B…’na ait taşınma-

zın ihalesi sonucu elde edilen paranın paylaşılması için sıra cetveli düzenlendiği,

uyuşmazlığın ise, paranın, ipotek alacaklısına mı yoksa tasarrufun iptali davası

alacaklısına mı ödeme yapılacağı konusunda olduğu, tasarruf iptali davasında

kararın kesinleşmesine gerek olmadan satış istenebileceği, taşınmazı devralan