Previous Page  318 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 318 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

Ahmet M. GÜNEŞ

317

maddesi, bir bakıma Avrupa Birliği için üye devletlerin karşılaması

gereken bir asgari standardı ortaya koymaktadır. Bu standart, aynı za-

manda üye devletlerin Avrupa Birliği konusunda vardıkları bir temel

uzlaşıyı yansıtmaktadır. ABA’nın 2. maddesinde öngörülen değerlerin

asgari standart niteliğinde olması, üye devletlerin anayasalarında bu

değerlere aykırı olmamak koşuluyla istediği her değeri benimseyebi-

leceği gibi bir sonuç da ortaya çıkarmaktadır. 2. maddede öngörülen

değerlerin tüm üye devletlerde ortak oluşu ise, Avrupa Birliği’ni ho-

mojen devletleri bünyesinde barındıran bir devletler topluluğu haline

getirmektedir. Bununla birlikte, homojenliğin tek tip olma anlamına

gelmediğini gözden kaçırmamalıyız. Homojenlik, üye devletlerin tek

tip olmasından ziyade uyumlu bir benzerlik göstermesini gerekli kıl-

maktadır. Dolayısıyla, üye devletlerin 2. maddede belirtilen değerle-

rin özüne aykırılık oluşturmayacak ulusal özgünlüklerini koruması

mümkündür. ABA’nın 2. maddesinde yer alan değerlerin soyut oluşu

da, bu değerlerin içeriklerinin ortaya konmasında belli bir esnekliği

mümkün kılmaktadır.

Dikkat çekilmesi gereken diğer bir nokta, ABA’nın 2. maddesinde

Avrupa Birliği’nin esas aldığı değerler ortaya konarken antroposentrik

yani insan merkezli bir yaklaşımın esas alındığıdır. İnsan onurunun

korunmasının ABA’nın 2. maddesinde sayılan değerler arasında en

önde yer alması da bu durumu tasdik etmektedir. Bu bağlamda ön-

celikle, insan onurunun kurucu antlaşmalarda yer alan diğer değer

ve hakların da dayandığı temeli oluşturduğu belirtilmelidir.

18

Nitekim

Temel Haklar Şartı’nda da benzer bir yaklaşımın benimsenerek insan

onurunun en üst değer olarak ele alındığı görülmektedir. İnsan onu-

runa verilen öncelik Avrupa Birliği’nin esas aldığı değerler sisteminde

hümanizmi merkez alan aydınlanma felsefesini benimsediğini göster-

mektedir. Avrupa Birliği, insanı yaşamın merkezine almakla ortaçağın

teosentrik anlayışını terk ederek bunun yerine antik çağ ve yeniçağda

egemen olan insan varlığını ve sevgisini en yüce ideal ve amaç sayan

hümanizm düşüncesini esas aldığını ortaya koymuştur. Avrupa’da

hümanizm düşüncesi, ortaçağda kiliseye karşı yürütülen mücadele

sonucunda egemen olmuştur. Öte yandan, ABA’nın 2. maddesinde

18

Bu konuda ayrıca bkz. Frenz, Europarecht-6, s. 557; Calliess/Ruffert, EUV Art. 2,

N. 9.