Previous Page  334 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 334 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

Ahmet M. GÜNEŞ

333

Avrupa bütünleşmesini kapsamlı ve esaslı bir şekilde engelleyecek

veya tehlikeye atacak tarzda değişmesi halinde 7. maddede öngörü-

len yaptırım usulünün devreye girmesi gerektiği ifade edilmelidir.

67

ABA’nın 7. maddesinde yer alan bu düzenleme, Amsterdam Antlaş-

ması ile eski ABA’nın 7. maddesinde yer alan hükmü neredeyse aynen

almıştır. Eski ABA’nın 7. maddesinde ABA’nın 6. maddesinin 1. fıkra-

sında yer alan ilkelere atıfta bulunulması, eski ve yeni düzenlemeler

arasında önem arz eden tek farktır. ABA’nın 7. maddesinde öngörülen

bu yaptırım usulünün temel amacı, Avrupa Birliği’nin varlığını ve iş-

levselliğini sürdürecek şekilde üye devletlerin ABA’nın 2. maddesinde

yer alan değerlere riayet etmesini sağlamaktır.

68

Bu usulün ayrıca Av-

rupa Birliği’nin homojenliğini de güvence altına aldığı belirtilmelidir.

Bunun dışında, ABA’nın 7. maddesinin üye devletlerin Avrupa Birliği

kapsamında sahip olduğu hakları sınırlama olanağına sahip tek dü-

zenleme olduğu ifade edilmiştir.

69

ABA’nın 7. maddesinde öngörülen

mekanizmanın geçmişte çeşitli vesilelerle uygulama olanağı bulduğu

bilinmektedir. 2000 yılında Avusturya’da aşırı sağcı Avusturya Özgür

Partisi’nin (FPÖ) iktidara gelişiyle uyguladığı politikalar, 2002 yılında

İtalya’da Berlusconi hükümetinin antidemokratik uygulamaları, 2010

yılında Fransa’da Roman’lara karşı gerçekleştirilen ayrımcı uygula-

malar ve 2011 yılında Macaristan’da kabul edilen yeni basın kanunu,

ABA’nın 7. maddesinin uygulama alanı bulduğu başlıca örneklerdir.

Bünyesinde beş fıkralık bir düzenlemeyi barındıran ABA’nın 7.

maddesinin ilk fıkrasında erken uyarı sistemi niteliğinde bir hükme

yer verilmiştir. Burada öncelikle, Konsey’in üye devletlerin üçte biri-

nin, Avrupa Parlamentosu’nun veya Avrupa Komisyonu’nun gerekçeli

önerisi üzerine ve Avrupa Parlamentosu’nun muvafakatini aldıktan

sonra 2. maddede belirtilen değerlerin bir üye devlet tarafından ciddi

biçimde ihlaline yönelik açık bir risk bulunduğunu üyelerinin beşte

dört çoğunluğuyla tespit edebileceği ifade edilmiştir. Bunun devamın-

da, Konsey’in bu tespiti yapmadan önce ilgili üye devleti dinleyeceği

ve aynı usulü takip ederek ilgili devlete tavsiyelerde bulunabileceği

belirtilmiştir. Konsey, ayrıca bu tespitin dayandığı gerekçelerin ge-

çerliliğini sürdürüp sürdürmediğini düzenli olarak kontrol edeceği

de ifade edilmiştir. Lafzından da anlaşılacağı üzere, söz konusu dü-

67

Sandfort, s. 26; André Hau, Sanktionen und Vorfeldmaßnahmen zur Absicherung

der europäischen Grundwerte, Baden-Baden 2002, s. 54.

68

Sandfort, s. 27; Hau, s. 94.

69

Sandfort, s. 28.