

TBB Dergisi 2016 (125)
Emek BAYRAK
45
Kentler aldıkları tüm önlemlere rağmen, güvenlik sorununu çö-
zümleyememişlerdir. Bunda kentlerin özerklik talebine karşı çıkan
kilisenin de payı vardır. Kilisenin dokunulmaz bölgelerinin, suçlular
için sığınılacak alanlar yaratması kent yönetimin güvenlik politika-
larını olumsuz yönde etkilemiştir. Kent yönetiminin ve burjuvazinin
güvenlik talebi, monarkların iktidarını güçlendirmiştir. İktidarlarının
güçlenmesine paralel olarak yargılama yetkisi de kilise aleyhine işle-
miş, belediye mahkemeleri dinsel ve cinsel suçlarda kendilerini yetki-
li görmeye başlamışlardır. Buna eşlik eden diğer bir gelişme de, para
cezası uygulamasının yerini, prensin gücünün somutlaştığı ibretlik
cezaların almasıdır
.
15
III. Modern Devlet
1.Mutlak Monarşi Dönemi
Mutlak monarşi, XVI. ve XVII. yüzyılda Avrupa’da tarih sahne-
sine çıkmıştır. Mutlak monarşi, siyasi iktidarın tek elde toplanmasını
ve merkezileşmesini ifade etmektedir.
16
Mutlak iktidarın doğumunda,
burjuvazinin gereksinimleri belirleyici olmuştur. Özellikle bu sınıfın
düzensizlik ve kargaşadan duyduğu kaygı ve gelişmesinin önünde
engel durumunda olan yerel güç odaklarının varlığı, güçlü ve merke-
zi bir iktidar ihtiyacını güçlendirmiştir. Merkezileşen iktidarın artan
masraflarını karşılamak için burjuvaziye borçlanması, bu sınıfın siya-
sal güç kazanmasını sağlamıştır. Ancak burada bir uzlaşma da vardır.
Önceleri soylular mutlak monarşiye direnç göstermişlerse de sonra-
sında bu direnç kırılmıştır. Feodal sınıf, kralın himayesinde varlığını
sürdürmüştür. Bu nedenle mutlak monarşinin saf bir burjuva egemen-
liği olmadığı, burjuva sınıfla soylular arasında bir uzlaşmayı da ifade
ettiği söylenebilir.
17
Mutlakıyetçi devlet, bir taraftan iç pazarı koruyucu önlemler alıp
düzenlemeler yaparken, diğer taraftan da denizaşırı ülkelerin koloni-
leştirilmesinde ve kendi tüccarlarına ayrıcalıklar sağlanmasında ağır-
15
Yiğiter, s.19-20
16
Christopher Pierson, Modern Devlet, Çev: D. Hattatoğlu, İstanbul: Çiviyazıları, (
t.y.), s.78
17
Yiğiter, s.24