

Siyasi İktidarın Geçirdiği Dönüşümler Bağlamında Cezalandırmanın Seyri
48
Aydınlanmadan, monarşik cezalandırmaya eleştiriler gelmiştir.
Monarşik ceza hukukunun aşırılıkları ve cezaların şiddetli oluşu, Mon-
tesquieu, Diderot, Voltaire, Beccaria gibi düşünürlerin şiddetli eleştiri-
lerine neden olmuştur. Vechio, Voltaire’in bir eserinde şöyle dediğini
belirtmektedir: “Kanuni uygulamaların en korkunç manzaralar arz
ettiği memleketlerin, suçların en çeşitli olduğu yerler olduğuna dikkat
etmiyor musunuz? Onur aşkı ve utanç korkusunun, cellatlardan daha
iyi terbiyeci olduğunun farkında değil misiniz? Erdemi ödüllendiren
memleketler, kan dökmek ve suçlu torunları yaymak için bahaneler
aranılanlardan daha medeni değil midir?”
.
25
Diğer bir eleştiri de, Beccari’dan gelmiştir. Beccaria, “Suçlar ve Ce-
zalar” isimli eserinde döneminin uygulamalarına sert eleştiriler yö-
neltirken, ceza hukuku alanında egemen olması gereken ilkelere de
değinmiştir. Beccaria, eleştiriler bölümünde şunları söylemektedir:
“Ceza müessesinin güttüğü amaç; ne insan vücudunu didikleyip ezi-
yet etmek, ne de artık bir kere işlenmiş olan bir suçu tamir ve ıslah
etmek olamaz. İşkenceler altında ezilen bir bedbahtın haykırışları ar-
tık geri gelmeyecek bir geçmişte işlediği cürümünü ıslah edebilecek
midir? Bir adamın kendi kendisinin ithamcısı olmasını istemek iddiası
çok korkunç ve pek gülünçtür. Gerçek sanki onun adaleleri ve sinirleri
içinde gizlenmiş gibi, onu işkenceyle çıkarmaya çabalamak vahşet ve
budalalıktır”.
26
Beccaria’ya göre; suçun önüne geçecek olan şey; cezanın ağırlığı
değil suç işleyenin mutlaka cezaya çarptırılacağı ve bundan kurtula-
mayacağı konusunda herkeste kesin bir inancın oluşmasıdır. Beccaria,
toplumsal sözleşmeyle topluluğa devredilen ceza vermek hakkının
sınırının; “toplumsal yarar” olduğunu belirtmektedir. “Bir cezanın o
suçun işlenmesinden hasıl olacak faydayı aşmış bulunması yeterlidir.
İşte bu sınırı aşan kendisinden beklenen faydaları sağlayabilmesi için;
bu cezanın verdiği azap ve şiddetin, bütün cezalar, faydasız ve bundan
dolayı zulümdür”.
27
25
Giorgio Del Vecchio, “Ceza Adaleti ve Zararın Tazminine Dair Deneme”, Çev: A.
R. Teksoy,
İHFM,
C.21, S.1-4, İstanbul, 1957
26
Cesare Beccaria, Suçlar ve Cezalar Yahut Beşeriyetin Mecellesi, Çev. Muhiddin
Göklü, İstanbul: İnkılap ve Aka Kitabevi, 1964, s.169
27
Beccaria, s.183