Previous Page  66 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 66 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

Ali Tanju SARIGÜL

65

hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulama kap-

samının darlığı da dikkate alındığında, bu kararların denetimi yönün-

den bir tartışmabulunmadığını söylemek yanlış olmayacaktır.

III. 5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU’NDAKİ

DÜZENLEMELER

HAGB kararlarına karşı kanun yolu konusunu Türk Ceza Mu-

hakemesi Hukuku açısından incelediğimizde; kanun yolunun itiraz

olduğunun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) açıkça

düzenlenmiş olduğu görülmektedir (m.231/12).

Ceza Muhakemesi sistemimizde temyiz kanun yolu, yalnızca hü-

kümler bakımından kabul edilmiştir. Hükümler ise CMK’nın 223’üncü

maddesinde sınırlı olarak sayılmış olup, hüküm niteliğinde olmayan

HAGB kararları bunlar arasında yer almamıştır.

24

Mehaz Alman Ceza Kanunu (StGB)

25

uygulamasından farklı ola-

rak, sanığın yargılandığı suçlardan bir kısmı hakkında hükmün açık-

lanması, diğer bazı suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakıl-

masına karar verilmesi imkân dâhilindedir.

26

Bu durumda açıklanan

hükme karşı temyiz kanun yoluna, HAGB kararına karşı ise itiraz yo-

luna başvurulabilir.

27

24

As.Yrg.Daireler K., 14.5.2009, E.2009/1, K.2009/64.

25

Strafgesetzbuch-StGB

26

StGB uygulamasında; aynı Mahkeme kararında aynı sanıkla ilgili olarak, hürriyeti

bağlayıcı cezaya hükmedilmesi ve adli para cezası nedeniyle hükmün açıklanma-

sının geri bırakılması kararı verilmesi olanaklı değildir (Kristian Kühl, Strafge-

setzbuch Kommentar, München, 2007, s.406).

StGB m.59’daki düzenlemede uyarınca; hükmün açıklanmasının geri bırakılması

kurumunun hürriyeti bağlayıcı cezalarda uygulanma alanı bulunmayıp, sadece

yüz seksen gün birimine kadar adli para cezasını gerektiren suçlarda uygulana-

bilmektedir.

Aynı kişi tarafından birden fazla suç işlendiği takdirde, hükmün açıklanmasının

geri bırakılması kararı verilebilmesi için toplam cezanın adli para cezası olması ve

kanunda belirtilen sınır içerisinde kalması (yüz seksen gün birimi) gerekmektedir.

Bir başka deyişle, StPO m.59c uyarınca adli para cezaları toplanmakta ve toplam

cezaya göre değerlendirme yapılmaktadır (NStZ 82, 258; Kühl, s.406).

27

YCGK., 25.9.2007, E.2007/1-183, K.2007/190. Kararda, aksi takdirde hükmün

açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz merciinin Yargıtay olacağı,

bu durumun Anayasanın 142. maddesindeki ‘’mahkemelerin kuruluşu, görev ve

yetkileri, işleyişi, yargılama usulleri kanunla düzenlenir’’ hükmüyle çelişeceği be-

lirtilmiştir.

Kararda, yargılama sonucunda verilen karar ve hükümlerin farklı merciler tara-

fından denetlenmesinin yaratacağı zaman kaybının önlenebilmesi ve eş zamanlı