

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararlarının Denetiminde Kanun Yolu Sorunu
76
ri olarak bir kısım yükümlülükler yüklenmesine olanak sağlanmasının
kanun koyucunun suç ve suçlulukla mücadele, caydırıcılık ve suç işlen-
mesinin önlenmesi amacıyla takdir yetkisine dayanarak kabul ettiği bir
sistem olduğu, kurumun yalnızca sanığın menfaat ve çıkarları düşünü-
lerek getirilmiş olmayıp, önemli ölçüde toplum menfaati ve kamu düze-
ninin korunmasının amaçlandığı, mukayeseli hukukta suç ve suçlulukla
mücadele, suç işlenmesinin önlenmesi ve caydırıcılık açısından bu ve
buna benzer kurumlara geniş biçimde yer verildiği vurgulanmıştır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu kararın itiraz
aşamasında esastan incelenememesinin, dolayısıyla beş yıl süreyle
hükmün içeriğine ilişkin inceleme yapılamamasının hukukun genel
ilkelerine uyarlı olmadığını düşündüğümüzden, Anayasa Mahkemesi
Kararına katılamıyoruz.
Sanığa isnat edilen suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, suçun
sübuta erip ermediği gibi hususların, denetim süresi sonunda açıklanan
veya verilen hüküm üzerine Anayasa Mahkemesi Kararında da belirtil-
diği üzere temyiz kanun yolu ile incelenebileceği ileri sürülebilir.
Ancak bu durumda, açıklanmayan mahkûmiyet hükmündeki
hukuka aykırılıkların denetim süresi sonunda hükmün açıklanması,
yeni bir mahkûmiyet hükmü kurulması veya düşme kararı verilmesi
anına kadar incelenememesi sonucu ve sakıncası doğacaktır.
Temyiz yolu ile incelenmesi mümkün olan hukuka aykırılıkların
denetim süresi sonuna kadar incelenememesi; özellikle noksan kovuş-
turma hallerinde delillerin karartılması, mahkûmiyet kararı verilme-
mesi gereken (düşme, red, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, ceza veril-
mesine yer olmadığı ve beraat hükümleri) hallerde verilen mahkûmiyet
kararlarının ortadan kaldırılmasının geciktirilmesi, yargılamanın uza-
ması ile adil yargılanma hakkının ihlali, HAGB kararı ile birlikte ileride
beraat edecek sanıkların denetim süresine tabi tutulması ve haklarında
denetimli serbestlik tedbiri uygulanması sonuçlarını doğurur. Bu sakın-
calar ve sonuçlar da göz önüne alındığında; açıklanmayan mahkûmiyet
hükmünün, hükmün açıklanması, düşme kararı verilmesi ya da yeni
bir mahkûmiyet hükmü kurulması anına kadar temyiz kanun yolu ile
incelenememesinin kabul edilemeyeceği kanaatindeyiz.
51
51
Aynı görüş için bkz. YCGK, 3.2.2009, E.2009/4-13, K.2009/12 (UYAP) sayılı Kara-