

TBB Dergisi 2016 (127)
Burcu DÖNMEZ
145
yetinilmesi ise, ancak sanığın açık muvafakati ile mümkündür (§49, 50).
Somut olayda İlk DereceMahkemesi, hükme esas aldığı beyanların
sahipleri olan tanıkların duruşmada dinlenmesi için hiçbir girişimde
bulunmamıştır. Dolayısıyla bu tanıkların CMK’nın 211. maddesinin (1)
numaralı fıkrasında sayılan ve duruşmada dinlenmesi yerine önceki
beyanlarının okunması ile yetinilebilecek tanıklar olup olmadığı araş-
tırılmamıştır. Bu beyanların önem dereceleri itibariyle de duruşmada
okunmakla yetinilecek beyanlardan olmadığı görülmüştür. Başvu-
rucu veya müdafiinin de hükme esas alınan tanıkların beyanlarının
duruşmada okunulmakla yetinilmesine açık muvafakatleri bulunma-
maktadır. Savunmanın çapraz sorguya tabi tutmadığı tanıkların yazılı
ifadelerinin dosyaya girmesine itiraz etmediği; ancak eğer itiraz edil-
miş olsaydı, çok büyük ihtimalle kabul edileceği bir davada feragatin
gerçekleşmediği kabul edilmiştir (§51).
Somut olayda başvurucunun tanıkları sorgulama imkânının ha-
yati önemde olmasının sebebi yalnızca başvurucunun ağır bir ceza
alması değil; duruşmada dinlenmeyen ve yalnızca başka davaların
hazırlık soruşturmalarında verdikleri ifadelerle yetinilen tanıkların
beyanlarının olayın aydınlatılması açısından ağırlığının çok ciddi ol-
masıdır (§52).
İlk Derece Mahkemesi yalnızca başka davaların hazırlık soruş-
turması sırasında dinlenen ve başvurucu ile yüzleşmesi olanağı olup
olmadığı araştırılmamış olan sanıkların beyanlarına dayanarak baş-
vurucunun cezalandırmasına karar vermiş olduğu ve mahkûmiyet
sadece başvurucunun soruşturma veya yargılama aşamasında sorgu-
lama veya sorgulatma imkânı bulamadığı kimseler tarafından verilen
ifadelere dayandırılmış
olduğundan bahisle Anayasa Mahkemesi, sa-
vunma haklarının korunması için hiçbir tedbir alınmadığını başvuru-
cunun haklarının Anayasa’nın 36. maddesindeki güvencelerle bağdaş-
mayacak ölçüde kısıtlanmış olduğu (§53), bu nedenle de Anayasa’nın
36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine
karar vermiştir (§54). Bu başvuruda mahkeme önünde dinlenmeyen
tanıkların önemi, tanığın önceki ifadesi ile yetinilmesi için kanunda
düzenlenen istisnalar kapsamında yer almaması ve ayrıca başvuran
tarafından temyiz aşamasında bu hususların dile getirilmesine rağ-
men Yargıtayca herhangi bir değerlendirmeye konu olmaması, adil
yargılanma hakkının ihlali olarak kabul edilmiştir.