Previous Page  351 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 351 / 437 Next Page
Page Background

Uluslararası Hukukta Mânevî Zarar

350

tahkim kararı ile atıldığı bilinmektedir.

37

Karara konu olan ve 1923 yı-

lında yaşanan olayda Almanya bir İngiliz yolcu gemisini batırmış ve

gemide bulunan 128 Amerikan vatandaşı hayatını kaybetmiştir. Tah-

kim heyeti önüne götürülen uyuşmazlıkta Amerika Birleşik Devletle-

ri, Almanya’nın yalnızca Amerikan vatandaşlarının kaybı için değil,

ölen kişilerin yakınlarının uğradıkları mânevî zararlar için de onarım

yükümlülüğü altında bulunduğunu ileri sürmüştür.

38

Tahkim heyetinin söz konusu talebe verdiği yanıt uluslararası hu-

kuk doktrini tarafından mânevî zararın tanımlanmasına yönelik ilk

ciddi teşebbüs telâkki edilecektir.

39

Zira heyet, tarafların iddialarını

değerlendirdikten sonra verdiği kararında bir uluslararası haksız fi-

ilden doğan mânevî zararın giderilmesinin uluslararası hukuk tara-

fından kabul gördüğünün altını çizecek ve hatta bu ilkenin bir hukuk

genel ilkesi olduğunu imâ edecektir.

40

Heyete göre, “

bütün kişisel hak

ihlâllerinin zarar meydana getirdiği ve hukukun, bütün bu zararların gideril-

mesi gerektiğini emrettiği hukuk düzenlerinin genel bir ilkesidir.

41

[…] Hukukî

bir kavram olan zarar, haksız fiilin telâfisi için tespit edilir. [...] Pek çok hak-

sız fiil vak’asında, kişisel zarar ve ölümle sonuçlanan vak’alar da dâhil olmak

üzere, matematik olarak veya herhangi bir doğruluk derecesinde veya kesin

bir formül ile, uğranılan zararın hesaplanması mümkün değildir […]. Ancak

bu durum, haksız fiili gerçekleştiren kişinin onarım veya fiile maruz kalan

kişinin yaşadığı acıyı giderme yükümlülüğünden kaçmasının […] gerekçesini

teşkil etmemektedir. Bu onarımı reddetmek, her hak ihlâlinin yasal yolların

konusunu teşkil ettiği ilkesini reddetmek anlamına gelecektir. Ruhsal acı, fizikî

acı kadar gerçek bir olgudur, ve aynı standartlar ile değerlendirilmeye müsa-

ittir. […] Ruhsal acı veya ‘mânevî zarar’, ölüm ile sonuçlanan zararlar nedeni

ile açılan davalarda dikkate alınması gereken temel bir unsurdur. […] Ruhsal

acının veya ruhsal ehliyetin ölçülmesindeki zorluk ortadadır, ancak hukuk, de-

recesinin tespit edilmesinin zor olduğu gerekçesi ile bu tür zararların dikkate

alınmaması fikrini reddetmektedir”

.

42

37

Lusitania (United States v. Germany)

, Opinion of the Mixed Claims Commission,

Reports of International Arbitral Awards

, 1 November 1923, Vol. VII, ss. 32-44.

38

Lusitania (United States v. Germany)

,

op. cit.

, s. 33.

39

Lars Markerta & Elisa Freiburgb,

op. cit.

, s. 9.

40

Lars Markerta & Elisa Freiburgb,

op. cit.

, s. 9.

41

Lusitania (United States v. Germany)

,

op. cit.

, s. 35.

42

Lusitania (United States v. Germany), op. cit.,

ss. 34-37.