

TBB Dergisi 2016 (127)
Ceren Zeynep PİRİM
361
olan durumun yeniden tesis edilmesidir [...]
” ifadelerini kullanmaktadır.
Başka bir ifade ile, kaynağını Roma Hukuku’nun
restituere in integrum
ilkesinden alan eski hale iade, uluslararası haksız fiilden doğan sonuç-
ların ortadan kaldırılmasını ve
ex ante
koşulların yeniden tesis edilme-
sini amaçlamaktadır.
92
Metnin 36. maddesi ise, yine
Chorzów Fabrikası
kararı ışığında,
bir uluslararası haksız fiil işleyen devletin, eski hale iadenin müm-
kün olmadığı hallerde haksız fiilin neden olduğu zararı giderme
(tazmin etme) yükümlülüğü altında olduğunu ve zarar giderimin,
mahrum kalınan kâr da dâhil, mâlî olarak takdir olunabilecek bü-
tün zararları kapsaması gerektiğini belirtmektedir. Bu çerçevede, eski
hale iade uluslararası hukuka aykırı olarak zarar verilen nesnelerin
onarımı amacını güden, zarar giderim ise uluslararası hukuka aykırı
fiilin ortadan kaldırılmasını hedefleyen yöntemler olarak karşımıza
çıkmaktadır.
93
Başka bir ifade ile, zarar giderim “
zarara eşdeğer bir be-
delin tevdî edilmesi iken, eski hale iade [...] tahrif edilmiş belli bir durumun
onarılmasıdır
”.
94
Son olarak 2001 Metni’nin 37. maddesine göre, “
1. bir uluslarara-
sı haksız fiilden sorumlu olan devlet, söz konusu haksız fiilin doğurduğu
zararın eski hale iade ve zarar giderim yöntemleri ile giderilemiyor olması
halinde tatmin yükümlülüğü altındadır. 2. Tatmin, ihlâlin kabulü, pişmanlık
ifadesi, resmî özür veya başka uygun bir yöntemi kapsayabilir
”.
Kanaatimizce, 37. maddenin lâfzı açık değildir. Zira, madde tat-
min yöntemini diğer onarım yöntemlerinin kullanılamayacağı haller-
de devreye giren bir yöntem telâkki etmekte ve pişmanlık ve özür gibi
tedbirler ışığında tasvir etmeye çalışmaktadır. Elbette ki, metnin tat-
min yöntemi ve mânevî zarar arasında açık olarak kurmadığı bağ, bu
iki kavram arasında sıkı bir bağ bulunduğu gerçeğini değiştirmemek-
tedir; genel bir hukuk muhakemesinin ve bugüne kadar uluslararası
hukukçuların ileri sürdükleri görüşlerin ışığında bir uluslararası hak-
sız fiilden doğan mânevî zararların tatmin yöntemi ile giderilebileceği
hususunda şüphe bulunmamaktadır.
92
Bernhard Graefrath,
op. cit.
, s. 77; Suzan Haasdijk,
op. cit.
, s. 250.
93
Suzan Haasdijk,
op. cit.
, s. 251.
94
Hans Stoll, “Consequences of Liability: Remedies”,
International Encyclopedia of
Comparative Law
, 1983, s. 9, aktaran: Suzan Haasdijk,
op. cit.
, s. 251.