

AİHM’İn Perinçek Kararı: “Soykırım İnkârı”/İfade Özgürlüğü İkileminin Aşılabilirliği
408
4. Müdahalenin Demokratik Toplum Açısından Gerekli
Olması
İfade özgürlüğüne getirilecek sınırlamaların demokratik toplum
değer ve ilkelerinin korunması açısından gerekli olması kıstası, ka-
rarda ayrıntlı biçimde irdelenmiştir. Bu bölümün “giriş”inde, AİHM,
ifade özgürlüğüne getirilecek sınırlamaların dar biçimde yorumlan-
ması gerektiği, AİHM’in ulusal makamların yetki alanına müdahale
etme gibi bir görevinin bulunmadığına işaret edilmiş, yetkisinin, ulu-
sal makamlarca yapılan müdahalenin zorlayıcı bir toplumsal gereksi-
nim (
besoin
social impérieux/pressing social need
) gerekçesiyle izah edilip
edilemeyeceğini, güdülen meşru amaçla orantılı olup olmadığını ve
dâvalı hükûmetin, bu çerçevede ileri sürdüğü gerekçelerin uygun ve
yeterli olup olmadığını denetlemekten ibaret olduğu belirtilmiş, ayrıca
devletin siyasal söylemi sınırlandırabilme marjının daha dar olduğu
vurgulanmıştır.
33
Bu “uyarılardan” sonra, Büyük Daire, İsviçre’nin ulusal yargı
makamlarının, İCK’daki hükmün uygulanmasında, AİHS’nin ifade
özgürlüğüne ilişkin 10. maddesi ile kişinin özel yaşamı ve ailesinin
korunması hakkına ilişkin AİHS’nin 8. maddesi arasında dengeli bir
yaklaşım izleyip izlemediğinin araştırılması kapsamında, a) İfadele-
rin niteliği, b) İfadelerin kullanıldığı ortam (
contexte/context
), c) Zaman
faktörü, d) Yüksek Akit Taraflar arasında 1915 olaylarının soykırım
olarak tanımlanması konusunda bir “
consensus
” oluşup oluşmadığı e)
İsviçre’nin uluslararası yükümlülükleri nedeniyle soykırım inkârına
yaptırım uygulama yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı f) Uygu-
lanan cezanın ağırlığı, parametrelerini ayrı ayrı irdelemiştir.
a) İfadelerin Niteliği
Mahkeme’ye göre, başvuranın aleni toplantılarda, kitap, gazete ya
da televizyon programlarında tarihsel olaylar hakkında kullandığı ifa-
deler, toplumu ilgilendiren konular olarak kabul edilmelidir.
34
Başvu-
ranın ifadeleri tarihsel ve hukuksal içerikte olmakla birlikte, aleni bir
toplantı sırasında açıklanmış olması, başvuranın tarihçi veya hukukçu
olarak değil, bir siyaset adamı olarak hareket etmiş olduğunu göster-
33
Perinçek, par.196,197.
34
Perinçek, par. 230.