Previous Page  62 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 62 / 437 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (127)

Süleyman Sırrı TERZİOĞLU

61

Yukarıda da ifade edildiği gibi idare hukukunda idarenin huku-

ka aykırı eylemlerinden doğan bir diğer sorumluluk,

kişisel kusur

dan

kaynaklanmaktadır. “Kamu görevlisinin, kamu hizmetinin yürütül-

mesinde yetkilerini kullanırken, görevini yerine getirirken; görev-

le ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesi; resmî sıfatını, hizmet

araç-gereçlerini kullanarak, hizmet dışı bir faaliyette bulunması; kin,

nefret, husumet gibi duygularla ya da siyasî saiklerle hareket ederek

hizmetten yararlananlara zarar vermesi

“kişisel kusur”

dur.”

51

Anayasa

Mahkemesi’ne göre de

“Kamu görevlilerinin açıkça ve kolayca hizmetten

ayrılabilen tasarruf ve hatalarının kötü niyet ve maksatla ilgiliye zarar vermek

veya kamu yararı dışında özel çıkarlar sağlamak için bilerek yani kasten ya-

pılan işlem ve eylemlerle bağışlanamayacak ölçüde ağır kusur teşkil eden açık

şekilde hukuka aykırı fiil ve muamelelerden ibaret olduğu Yargıtay ve Danış-

tay içtihat ve uygulamalarında kabul edilmektedir. Bu uygulamaya göre kamu

personeli bilerek ve isteyerek yetkisini kötüye kullanır veya mevzuatta açık ve

kesin olarak belirlenmiş bulunan görev ve yetki alanını ve sınırlarını aşar

52

yahut idarenin işlev alanı dışına çıkarsa, kişisel eylem ve kusur işlemiş ve ken-

di sorumluluğuna yol açmış sayılmaktadır.”

53

Örneğin ceza soruşturmasında

yasak sorgu yöntemleri ile sorgu yapmak, Türk Ceza Kanunu kapsamında suç

oluşturduğu gibi aynı zamanda kişisel kusurdur.

Kişisel kusur durumunda idare, kamu görevlisinin kişisel sorum-

luluğunu üstlenmemekte; kamu görevlisinin kusurlu davranışı dola-

yısıyla sorumlu olmamaktadır. Zira kamu görevlisinin kişisel kusuru

doğrudan idarenin kusurudur. İdare kendi kusuru nedeniyle aslen so-

rumludur.

54

Görüldüğü gibi kişisel kusur, özünde devlet görevlilerinin

kusurları sebebiyle kamu gücüne atfedilebilecek kusurlardır. Kişisel

kusurun varlığı durumunda da, hak ihlâline yol açan faaliyetin, kamu

gücüne atfedilebilmesinde herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.

Kişisel kusur, aynı zamanda

yetki aşımı

(ultra vires)

ile de ilgili-

dir. Devlet adına hareket eden organ ya da görevlilerin yetkilerinin

sınırlarını aşması ve hak ihlâline yol açmaları durumunda, yine bi-

51

Akyılmaz, s. 70

52

Yetki aşımı durumu aşağıda ayrıca ele alınacaktır.

53

AYM. E.:

1974/42 ve K.: 1975/62, K.T.:

25.3.1975. R.G. 03.06.1975 tarih ve 15254

sayı

54

Akyılmaz, s. 74