

TBB Dergisi 2016 (127)
Süleyman Sırrı TERZİOĞLU
63
kusurlu bir davranışından doğan zarardan o kamu görevlisi Borçlar
Kanunu hükümlerine göre şahsen sorumludur.
60
Diğer bir ifade ile
kamu görevlisinin görevi dışında kişisel sebeplerle gerçekleştirdiği,
resmî sıfatıyla ilgisi olmayan faaliyetleri, kamu gücüne atfedilemez
ve bireysel başvuruya konu olamaz. Bu tür hukuka aykırı faaliyetler,
haksız fiil kapsamında ve Borçlar Kanunu kapsamında değerlendiril-
melidir.
61
Anayasa Mahkemesi’ne göre de
“… uzaktan veya yakından,
doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kamu faaliyet ve hizmetleriyle ilişkisi
olmayan eylem ve işlemler, o personelin bireysel hareket ve tasarruflarından
ibaret olur ki, her vatandaş gibi bunların sonuçlarından da kendilerinin so-
rumlu tutulması doğaldır. Bundan dolayı bu tür eylemler kişisel kusur kate-
gorisinde yer almazlar. O hâlde kamu görevlisinin kişisel eylem ve kusuru da
hizmet ve görevle ikili ve ilişkili olarak ortaya çıkar. …”
62
b) İhlâle Yol Açan Eylemin Türkiye Cumhuriyeti Devleti Adına
Gerçekleştirilmesi
Bireysel başvuru yoluna gidebilmek için, ihlâle yol açan eylemin
failinin, organik anlamda devlet örgütlenmesi içindeki bir birim ol-
ması zorunlu değildir. Ancak eylemin mutlaka devlete atfedilebilmesi
gerekir. Bu ihtimal, genellikle devlet örgütlenmesi içinde yer almayan,
diğer bir ifade ile devlet organı ya da görevlisi olmayan birim ve kişi-
lerin, devletin verdiği yetkiye dayanarak kamu gücünü kullanmaları
sırasında ortaya çıkar. Bu durumda kamusal faaliyetlerin özel kişilere
devredilmesi söz konusudur. Kural olarak devlet örgütlenmesiyle hiç-
bir ilişkisi olmayan özel kişilerin eylemleri dolayısıyla bireysel başvu-
ru yoluna gidilmesi mümkün değildir. Bunların eylemlerinden dolayı
bireysel başvuru yoluna gidilmesi için, bu eylemlerin devlete atfedile-
bilmesi, devlet ile bir bağ kurulması gerekir. Özel kişilerin eylemleri-
nin devlete atfedilebilmesi, bunların devlet adına işlem ya da eylemde
bulunmaları yoluyla mümkündür.
63
60
Akyılmaz, s. 69. Bu tür kusurlar, saf kişisel kusur olarak da adlandırılmaktadır.
Gözler/Kaplan, s. 754
61
Uygulamada kamu görevlisinin görevi ile ilgili olarak mı, yoksa kişisel sebeplerle
mi hareket ettiğinin belirlenmesi güçlük arz edebilir. Yukarıda da ifade edildiği
gibi kamu görevlisinin resmî bir görevi yerine getiriyor görüntüsü vererek eylem-
de bulunması durumunda eyleminin devlete atfedilebilmesi mümkündür.
62
AYM. E.:
1974/42 ve K.: 1975/62, K.T.:
25.3.1975. R.G. 03.06.1975 tarih ve 15254
sayı
63
Hüseyin Pazarcı, Uluslararası Hukuk Dersleri 3. Kitap, 4. Bası, Turhan Kitabevi,