

116
Kanuni Temsilcilerin Amme Borçlarından Sorumluluğu: Kusurlu Sorumluluk...
Buradan da anlaşılacağı üzere, kanuni temsilcilerin temsil ettiği
kişinin vergi borçlarından sorumluluğunu düzenleyen iki farklı hü-
küm mevcuttur. Bu durumda hangi kanun hükmünün uygulanaca-
ğı sorunu ortaya çıkmaktadır. 6118 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkındaki Kanun’a 4108 sayılı Kanun ile eklenmiş mükerrer
35. maddenin gerekçesinin son cümlesinde: “
…Bu itibarla amme borçlu-
sunun mal varlığından alınamayan bu tür alacakların kanuni temsilcilerinin,
teşekkülü idare edenlerin veya yabancı şahıs veya kurum mümessillerinin mal
varlığından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsilini temin etmek ve Ver-
gi Usul Kanunu kapsamına giren vergi ve buna bağlı alacaklarda sorumlu olan
bu şahısların diğer amme alacaklarının ödenmesinden de sorumlu olmalarını
sağlamak amacıyla 6183 sayılı Kanun’a mükerrer 35 inci madde eklenmiştir.
”
ifadesi yer almaktadır. Kanun koyucu, kanuni temsilcilerin 213 sayılı
Vergi Usul Kanunu kapsamında olmayan diğer amme borçlarından
da sorumlu tutulmasının sağlanması için böyle bir düzenleme ihdas
etmiştir. Ayrıca, Vergi Usul Kanunu’nda kanuni temsilciler için öngö-
rülen sorumluluk, 6183 sayılı Kanun’da düzenlenen sorumluluğa göre
özel hüküm niteliği taşımaktadır. Bu sebeplerle, kanuni temsilcilerin
sorumluluğu konusunda, vergi aslı ile buna bağlı alacaklar ve vergi
cezaları için Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinin, diğer amme ala-
cakları için ise 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesinin uygu-
lanması icap etmektedir. Aksi halin kabulü, hangi hükmün uygula-
nacağı noktasında belirsizliğe yol açacağı için hukuk devleti olmanın
asli unsurlarından biri olan hukuki güvenlik ilkesinin
32
ihlali anla-
mına gelmektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesi,
“Kanuni temsilcilerin
sorumluluklarına dair 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan hükümler,
bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmaz.”
33
metnini içeren
6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesinin 6. fıkrasını
34
aynı mad-
di olaya ilişkin iki farklı kanun hükmünün bulunmasının bu kanun
hükümlerinden hangisinin uygulanacağı konusunda belirsizliğe yol
32
Anayasa Mahkemesi, hukuki belirlilik ilkesini hukuk devletinin ana yapı taşla-
rından biri olarak görmektedir. Bkz. Anayasa Mahkemesi 2006/61E. 2007/91K.
20.11.2007 R.G. 23.02.2008 S. 26796, Anayasa Mahkemesi 2007/21E. 2008/40K.
17.1.2008 R.G. 8.4.2008 S. 26841.
33
Bu Kanun hükmü 2008 yılında 5766 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil usulü Hakkında Kanunun mükerrer 35. maddesine
eklenmişti.
34
2008 tarihli 5766 sayılı Kanun ile AATUHK’nın mükerrer 35. maddesinin 6. fıkra-
sına eklenmişti.