

139
TBB Dergisi 2017 (129)
Volkan ÖZÇELİK
İçtihadı birleştirme kararlarının ortaya çıkmasında temel neden, üst
mahkemenin kararları arasında uyum sağlanarak kanunların ülkenin
tamamında aynı şekilde uygulanmasını sağlamaktır.
23
Ayrıca mahke-
melerin yerleşik uygulamadan dönmeleri veya farklı bir çözümü be-
nimsemeleri kural olarak sürpriz karar verme yasağı çerçevesinde de-
ğerlendirilmektedir.
24
Dolayısıyla hâkim kesin süreye ilişkin ara kararı
yerleşik içtihatlar doğrultusunda vermelidir. Diğer taraftan bu şekilde
yapılan yorum, duruşmaların varlık nedeni ile de bağdaşmayabilir.
Duruşmalar delillerin toplandığı aşamalar olmayıp, aksine toplanan
delillerin tartışıldığı yargılama kesitleridir.
25
Tarafa tanık listesi ver-
mesi için, sonu gösterilmeden verilen kesin süre ara kararındaki kesin
sürenin bir sonraki duruşma günü biteceği kabul edilirse, taraf bu du-
ruşma gününde liste verse bile, tanıkları bizzat hazır bulundurmadığı
sürece dinlenmeleri mümkün olmaz. Zira hukukumuzda tanık, da-
vetiye ile çağrılır ve kural olarak davetiyenin duruşma gününden en
az bir hafta önce tebliğ edilmiş olması gerekir (HMK m. 243/1 ve 2).
26
Yine tarafa sonu gösterilmeksizin keşif gideri yatırması için kesin süre
verilen ara karar da keşfin uygulanması bakımından sorunlar doğu-
rabilir. Mahkeme keşif sırasında tanık ve bilirkişi dinleyecekse (HMK
23
Cenk Akil, “Hâkimin Hukuku Kendiliğinden Uygulaması İlkesi”,
Ankara Üniversi-
tesi Hukuk Fakültesi Dergisi
, C. 57, S. 3, 2008, s. 15.
24
Özekes, s. 186.
25
Bu durum yargılamanın uzamasına da sebebiyet verebilir. “Bugün ülkemizde
yargılamanın uzamasının en önemli sebeplerinden biri de, yargılama kurallarının
gereği gibi hemmahkemelerce hem de taraflarca uygulanmamasıdır. Örneğin, tah-
kikatın bir parçası olan duruşmaların asıl amacı, tarafların dinlenmesi, delillerin
incelenip tartışılması iken, deliller başlangıçta, tahkikattan önce toplanamamakta,
duruşmalar adeta delillerin toplanması için birer yargılama kesiti olarak kullanıl-
makta, tapuya, nüfusa vs. ye yazı yazılarak duruşmalar ertelenmektedir; diğer
yandan da bu konuda gerekli ciddiyet ve özeni göstermemektedirler. Bugün her
mahkemede yapılan günlük duruşma sayısının yarıdan fazlasını, duruşmaların
ruhuna aykırı şekilde yürütülen bu faaliyetler almakta, sonra da iş çokluğu şikâyet
konusu olmaktadır.” (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 397-398)
26
“Taraflar, dava ve cevap dilekçeleri ile delillerini bildirmiş ve tanık deliline de da-
yanmışlardır. Taraflar, tanık listesinde isimlerini bildirdiği tanıkların dinlenmesin-
den açıkça vazgeçmedikleri gibi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. madde
koşulları da gerçekleşmemiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, taraf tanıklarının
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243. ve devamı maddelerinde be-
lirtilen usule uygun olarak çağrılıp dinlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendi-
rilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme
ile hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” (2. HD, 03.11.2014, E.
2014/23098, K. 2014/21523,
www.lexpera.com)