

144
Medeni Usul Hukukunda Hâkimin Verdiği Kesin Süre
olmadığı halde hâkim, tarafa kesin süre vererek işlemi yapmasını is-
temiş ve taraf yapmamışsa; tarafın hak kaybına uğramayacağı kabul
edilmelidir.
48
Hâkimin kesin süre verirken dikkat etmesi gereken bir diğer hu-
sus: Yapılması emredilen işin kendisine kesin süre verilen “tarafça
bizzat yerine getirilebilir” olmasıdır.
49
Kesin süre verilen tarafın, ken-
disinden yapması istenen işlemi yapması konusunda hukuken yetkisi
olmalı veya tarafa bu konuda hukuken bir yükümlülük yüklenebilme-
lidir.
50
Aksi halde verilen ara karar usulüne uygun olmaz. Bu kaideye
aykırı bir şekilde ara karar verilir ve taraf işlemin kendisinin sorumlu
olduğu kısmını yaparsa ara kararın gereğini yerine getirmiş sayılma-
lıdır.
51
Örneğin tanık deliline dayanan tarafın, tanık listesi vermesi ve
gereken masrafları yatırması hukuken kendisinden beklenebilir. Buna
karşılık taraftan göstermiş olduğu tanıkları mahkeme huzuruna getir-
mesi için kendisine kesin süre verilemez.
52
Yine tarafa keşif için gerekli
giderleri mahkeme veznesine yatırması için kesin süre verilebilirken;
belirtilen sürede keşif yapılması için kesin süre verilmesi mümkün ol-
mamalıdır. Zira keşfin yapılamaması tarafın gerekli giderleri yatırmış
olmasına rağmen onun iradesi dışında bir sebepten (örneğin yağmur
yağması) kaynaklanmış olabilir.
53
Kaldı ki keşif, mahkeme tarafından
yapılan bir usul işlemi olup, tarafça bizzat yapılabilir türden de değil-
dir. Bir başka örnek de davacı veya davalının dilekçesinde gösterdiği
48
8. HD, 23.05.1989, 5784/5400 (Yılmaz, Şerh, s. 707): “…bir mehlin hak kaybına se-
bebiyet verebilmesi için gerçekten bu işlemin yapılması zorunlu olmalıdır. Daha
açık deyimle, mehil verilen taraf böyle bir işlemi yaptırmak zorunda değilse veri-
len mehil sonuç doğurmaz. Nitekim olayımızda davacı taraf keşfe gerek olmadığı-
nı davayı ispat ettiğini bildirmiştir. Gerçekten de davacı yönünden iddia kanıtlan-
mış olmaktadır.”
49
Kuru, Usul- V, s. 5453; Umar, s. 289. 8. HD, 21.06.2013, E. 2013/10147, K. 2013/9742
(www.kazanci.com); 2. HD, 03.06.1985, 5200/5244 (Yılmaz, Şerh, s. 698-699).
50
2. HD, 27.10.2003, 13122/14281 (Yılmaz, Şerh, s. 706): “…Mahkemece kurulan ara
kararında ise bilirkişi raporundaki eksikliklerin gerektirdiği talimatları yazdırması
şeklinde davacıya kesin süre verilmiş, izleyen oturumlar benzer ara kararlar yi-
nelenmiş ve kesin süre içinde ara kararı gereği yerine getirilemediği gerekçesiyle
dava reddedilmiştir…Rapordaki eksikliklerin tamamlanmasına yönelik yapıla-
cak bilirkişi incelemesi ve keşfe ait talimatın içeriğini belirleme görevi mahkeme
hâkimine aittir. Bu görev yanlara yüklenemez.”
51
Kuru, Usul- V, s. 5452.
52
HGK, 20.05.1964, E. 237, K. 377 (Ankara Barosu Dergisi, S. 6, 1964, s. 692); HGK,
20.05.1964, E. 8/237, K. 377 (Umar, s. 293).
53
HGK, 11.01.1969, 6-903/23 (Kuru, Usul- V, s. 5452).