Previous Page  141 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 141 / 405 Next Page
Page Background

140

Medeni Usul Hukukunda Hâkimin Verdiği Kesin Süre

m. 290/2)

27

, tanığın ve bilirkişinin keşif gününden önce haberdar edil-

mesi gereklidir. Aynı şekilde keşfin icrası üçüncü kişiyi etkileyecekse

ona da bildirim yapılır ve keşif kural olarak üçüncü kişinin de uygun

olduğu zamanda yapılır (HMK m. 291/3).

28

Keşfin icrasına ilişkin bu

hükümler kesin sürenin son gününü keşfin yapılacağı gün olarak ka-

bul etmeye engeldir.

İkinci olarak, hâkim ara kararda tarafın yapmasını istediği işlerin

neler olduğunu açıkça yazmalıdır. Tarafın yapması gereken iş birden

fazla ise, bu işlerin neler olduğu teker teker belirtilmelidir.

29

Üçüncü olarak, kesin süreye riayet edilmemesinin doğuracağı so-

nuçlar tarafa ihtar edilmelidir. Başka bir deyişle ara kararda kesin süre

içinde yapılması istenen iş(ler)in yapılmaması halinde hangi sonuçla-

rın doğacağı açık bir şekilde yazılmalıdır.

30

Hâkimin verdiği kesin süreye ilişkin ara kararın açık olmasının

bir gereği de, ara kararda yapılması istenen işin muhatabının kim ol-

duğunun anlaşılmasıdır.

31

Bu gereklilik işlemin hangi taraftan yapıl-

masının beklendiğinin belirlenmesi ve işlemin süresinde yapılmaması

halinde hak kaybına uğrayacak tarafın önceden açıkça belirlenerek,

ara kararın sonucunun ilgilisinin dikkatine çekilmesi için önemlidir.

B. Ara Kararda Yapılacak İşlerin Belirtilmesi

Hâkim tarafa kesin süre verirken, ara kararda taraftan yapması

istenen işlerin neler olduğunu belirtmelidir. Bu yapılırken yapılması

27

16. HD, 16.02.2016, E. 2015/18174, K. 2016/1368

(www.lexpera.com)

.

28

“Maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, keşif, üçüncü kişi bakımından uygun olan za-

manda yapılır. Doğaldır ki mahkeme keşif zamanını tayin ederken tarafların du-

rumunu da göz önünde bulunduracaktır. Dava dışı olan üçüncü kişiye keşfin yeri

ve zamanı hakkında keşiften önce bilgi verilmelidir. Gecikmesinde zarar doğacak

hâllerde bu bildirimden vazgeçilebilir. Üçüncü kişinin keşfe karşı koyması, engel-

leyici davranış içerisine girmesi hâlinde, hâkim zor kullanabileceği gibi, maddede-

ki diğer müeyyideleri de uygular. Ancak üçüncü kişi, tanıklıktan çekinme sebep-

leri varsa keşfe katlanmak zorunda değildir.” (Hukuk Muhakemeleri Kanunu 291.

maddesinin üçüncü fıkrasının gerekçesi için bkz.

www.lexpera.com

)

29

6. HD, 11.02.1987, 15042/1363 (Kuru, Usul- V, s. 5439); HGK, 10.10.2001, 14-

940/709 (Yılmaz, Şerh, s. 703-704).

30

15. HD, 22.11.2011, E. 2010/7482, K. 2011/6735

(www.legalbank.net)

.

31

1. HD, 08.10.1990, 9710/10926 (Yılmaz, Şerh, s. 705): “…ara kararın kim tarafından

yerine getirileceğinin birleştirilen davanın davacısı mı, yoksa önceki davanın da-

vacısı mı olduğunun açıklanmaması da doğru değildir…”