Previous Page  220 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 220 / 405 Next Page
Page Background

219

TBB Dergisi 2017 (129)

Şafak PARLAK BÖRÜ

olmadığı, hatta götürü tazminatın -doktrinde tartışılageldiği üzere-

gerçekten ceza koşulundan farklı bir kurum olup olmadığı yönleriyle

ele almak yerinde olacaktır.

Doktrinde katıldığımız baskın görüş

89

, ceza koşulu ve götürü

tazminatın hukuki nitelik ve amaç yönüyle farklı kurumlar olduğu-

nu dile getirmekle birlikte; bu iki kurumun farklı olmadığı, ceza ko-

şulundan ayrı bir götürü tazminat kurumuna gerek olmadığını ileri

süren görüşler de

90

mevcuttur. Gerek ceza koşulunun gerekse götürü

tazminatın talep edilebilmesi için her şeyden önce asıl borcun hiç veya

gereği gibi yerine getirilmemiş olması gerekir; yani asıl borcun ihlali

ceza koşulunun da, götürü tazminatın da ileri sürülebilmesi bakımın-

dan ortak bir koşuldur. Bu açıdan iki kurumun birbirine benzediğini

söylemek mümkündür. Ancak aralarında bir ayrıma gidilmesine ihti-

yaç gösteren, bu ayrımı haklı kılan başkaca önemli durumlar da söz

konusudur.

91

Değindiğimiz üzere, doktrinde hakim olan görüş ve Yar-

gıtay içtihatları

92

da ceza koşulu ve götürü tazminatın farklı kurumlar

olduğu ve birbirinden ayrılması yönündedir.

Götürü tazminat anlaşması, özellikle ceza koşulunun kararlaştırıl-

masının açık veya dolaylı bir biçimde yasaklandığı durumlarda veya

tarafların ceza koşulu kararlaştırmayı istemediği, tercih etmeyeceği

durumlarda elverişli bir hukuki imkan olarak karşımıza çıkar. Yine

89

Kocaağa,

s.49 vd; Erdem,

s.121 vd; Kapancı,

s.675 vd; Yıldırım,

s.36; Fischer (D.),

s.167 vd; Fischer,

s.161 vd; Bentele,

s.19 vd; Oertli, N.263. İsviçre ve Alman hu-

kuklarında da hakim görüş bu iki kurumun birbirinden ayırdedilmesi gerektiği

yönündedir (bkz. Oertli, N.236, N.270).

90

Doktrinde Sarı, götürü tazminat kavramı ile ifade edilen durumun ceza koşulu-

na ilişkin özel düzenleme şekillerinden birini oluşturduğunu; bu yönüyle götürü

tazminatın ceza koşuluna benzer olduğunu, ancak ondan farklı bir kavram

olarak ele alınmasına ihtiyaç olmadığını ifade etmiştir (Sarı,

s.303-304); Kenan

Tunçomağ, Türk Hukukunda Cezai Şart, İstanbul 1963, s.29. Doğrudan iki ka-

vramın aynı olduğunu ifade etmemekle birlikte, ceza koşulunun götürü tazminat

niteliği taşıdığını belirten görüşler için bkz. Hüseyin Ekinci, Özel Hukuk Sözleşm-

elerinde Ceza Koşulu, Ankara 2015, s.52-53; Cevdet İlhan Günay, Cezai Şart (BK

m.158-161), Ankara 2002, s.36.

91

Oertli, N.263.

92

Yargıtayın konuya ilişkin genel uygulamasına bakıldığında, götürü tazminatın

‘kira tazminatı’ adı altında kavram olarak kabul edildiği görülmektedir (Bkz.

Y.15.HD

, E.1980/960, K.1980/959, T.11.4.1980;

Y.15.HD,

E.1986/861, K.1986/3147,

T.06.10.1986;

Y.13.HD

, E.1997/10061, K.1997/10663, T.22.12.1997;

Y.15.HD

,

E.2003/6165, K.2004/3813, T.08.7.2004;

Y.15.HD

, E.2003/4480, K.2004/1811,

T.31.3.2004

(www.kazanci.com

, 08.12.2016).