

240
Kira Tespit Davası ve Esasları
2- Kira Tespitine İlişkin Düzenlemenin Zaman Bakımından
Uygulanması
6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şek-
li Hakkında Kanun’un 1. maddesine göre, Türk Borçlar Kanunu’nun
yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken
bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi
kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hüküm-
leri uygulanır. Ancak, hükmün ikinci cümlesinde TBK’den önce kurul-
muş sözleşmelere 818 sayılı BK’nin uygulanmaya devam etmesi, başka
bir ifadeyle “geçmişe etkili olmama”
44
kuralına istisna getirilmiştir. Bu
düzenlemeye göre, temerrüt, sona erme ve tasfiye bakımından söz ko-
nusu fiil ve işlemlere TBK uygulanacaktır. Aynı Kanun’un 2. madde-
sinde ise, TBK’nin genel ahlak ve kamu düzenine ilişkin kurallarının,
hangi tarihte gerçekleşmiş olursa olsun bütün fiil ve işlemlere uygula-
nacağı düzenlenmiştir.
Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin hükümler de, kiralayana kar-
şı daha zayıf bir konumda olan konut ve çatılı işyeri ihtiyacı içindeki
kiracıyı
45
koruyucu nitelikte olduğundan; bu hükümler kamu düzeni-
ne ilişkindir. Dolayısıyla, TBK’nin kira bedelinin belirlenmesine ilişkin
344 ve 345. maddeleri 01.07.2012 tarihinden itibaren derhal yürürlüğe
girecek ve daha önce kurulmuş olan kira sözleşmelerine de uygulana-
caktır.
46
Diğer taraftan TBK’nin bazı hükümlerinin uygulanması 6217 sa-
yılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ertelenmiştir. TBK m. 345 de
bu hükümler arasındadır. 6217 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine
göre, işyeri kiralarında, kiracı TTK uyarınca tacir olarak sayılan kişi-
lerden ise veya özel hukuk yahut kamu hukuku tüzel kişisi ise; TBK m.
345 01.07.2012 tarihinden itibaren beş yıl süreyle uygulanamayacaktır.
süresi için ödenecek bedelin hakim tarafından belirleneceği yönünde de içtihatları
vardır, bkz. Öncü, s. 308; Aral, s. 214.
44
Madde Gerekçesi.
45
Kiracıların büyük çoğunluğunu sermaye, holding sahibi kişiler ya da şirketler
oluşturduğundan ve konutlarda arz talep dengesinin kiracı aleyhine değiştiğin-
den söz edilemeyeceğinden; bu kişilerin korunmaya muhtaç kiracılar olarak nite-
lendirilmesi mümkün olmadığı yönünde bkz., Kılıçoğlu, s. 68.
46
Gümüş, s. 60; Öncü, s. 313.