

353
TBB Dergisi 2017 (129)
Ferah GÜÇLÜ YILMAZ
ulus devletin ortaya çıkışından itibaren, belirli bir insan modelini ya
da belirli bir inançla şekillenen politikaları hayata geçirmek için, med-
ya ve okulları kullanmaktadır.
11
Liberalizm, sosyalizm ya da karma
ekonomi gibi ekonomik sistemler de, insan yetiştirme sanatının ticari
yönünü etkilemekte ve arzu ettiği çalışan, yönetici, ara elemanın kim-
liğini ve niteliğini, öz çıkarları doğrultusunda yönlendirmektedir. Bu
açıdan bakıldığında, Campbell’ e (1995) göre, toplumdaki farklı kesim-
lerin eğitimden beklentilerinin de farklı olması, eğitim kurumlarının
yapısını ve örgütlenmesini karmaşık ve esnek hale getirmektedir. Hat-
ta eğitim yöneticileri üzerinde, değişik baskı gruplarının oluşturduğu
etkileme gücü ve eğitimin ülke çapına yayılmış olması da bu karışık-
lığı pekiştirmektedir.
12
Geçmişten günümüze Türk Eğitim Sistemi de
tüm bu unsurlardan etkilenmiştir. Genel olarak eğitim sistemimizi,
İslamiyet öncesi, İslamiyet’in kabulü ve Cumhuriyet sonrası gibi dö-
nemlerde ele alınmaktadır. Bu dönemler arasında, eğitim anlayışları
açısından, bazı farklılıklar görülse de, Çin, Hint, Fars, İslam, Yunan,
Latin, Anadolu ve Mısır uygarlıklarının izleri görülmektedir. Farabi,
İbni Sina, Gazali ve İbni Rüşd gibi düşünürlerin de, eğitim felsefemizin
gelişiminde büyük etkisi olmuştur. Sözgelimi Farabi, İslamiyet ile An-
tik Yunan Felsefesini sentezlemiştir. Ona göre öğretim; kuramsal bilgi
ve erdemlerin aktarılması, eğitim ise; ahlaki ve sanatsal erdemlerin
kazandırılması olarak tanımlanmıştır.
13
İbni Sina, eğitimin doğumdan
itibaren başlayan doğal bir süreç olduğuna dikkat çekmiştir. Eğitimin,
düşünce, mesleki ve ahlaki eğitim olarak üç temelde verilmesi gerekti-
ğini ifade etmiştir.
14
Gazali ise, eğitim kavramını, ilmi, dini ve mesleki
becerilerin öğretilmesi olarak görmektedir. Osmanlı Devleti’nin eği-
tim politikaları da, Türk Eğitim Sistemi’nde önemli izler bırakmıştır.
Neredeyse her mahalleye kurulan mektepler, halkın din eğitimini, ez-
bere dayalı olarak gerçekleştirmiştir. Ancak, şehzadelerin ve devşirme
yöntemiyle seçilenlerin eğitimi için, özel kurumlar oluşturulmuştur.
Bu kurumlar, İslam dini, İslam hukuku ve Arapça öğretimi yapan ‘ge-
11
Gerald I. Gutek, Eğitimde Felsefi ve İdeolojik Yaklaşımlar. Çeviri: Doç Dr. Nesrin
Kale. Ankara 2014, Ütopya Yayınevi,
3. Baskı, ss.352-353
12
Yahya K. Kaya, Eğitim Yönetimi Kuram ve Türkiye’deki Uygulama, Bilim Yayın-
cılık. Ankara 1999, 7. Baskı, ss. 45-46.
13
Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, Pegem Yayınevi, Ankara, 2015, 28. Baskı, s. 14-
15, Veysel Sönmez, Eğitim Felsefesi, Anı Yayıncılık, Ankara 1994, 11. Baskı s 155
14
Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, Pegem Yayınevi, Ankara, 2015, 28. Baskı, s. 25