Previous Page  355 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 355 / 405 Next Page
Page Background

354

Güçlü Bir Hukuk Devleti için Etik, Demokratik, Laik Eğitim Sistemi ve Eğitim Hukuku

nel medreseler’ ve çeşitli derecelerde olmak üzere edebiyat, ilahiyat,

hukuk, tıp, matematik, doğa bilimleri vb. gibi dallarda uzmanlaşan

‘ihtisas medreseleri’ dir.

15

Medreselerde, 16. yüzyıl’ ın sonuna kadar

geometri, astronomi, felsefe, tarih, coğrafya, dilbilgisi gibi ilmi, kelam,

fıkıh gibi dini dersler, birlikte verilmiştir. 17. ve 19. yüzyıllar arasında

İslami derslerin ağırlığının artmasıyla eğitim anlayışında, ‘Din Felsefe-

si ve Skolastik Düşünce’ odağında geliştirilen bir felsefi bakış egemen

olmuştur.

16

Dönemin en önemli felsefi yaklaşımları olan Essasicilik ve

Daimicilik, eğitimi şekillendirmiştir. 19. yüzyıl’ da Tanzimat, I. ve II.

Meşruiyet dönemlerinde, eğitimin halka indirilerek, bilimsel bilgilerin

işlendiği yeni bir eğitim sistemi kurulmaya çalışıldıysa da, toplumun

yaşam biçimi, sosyal değerleri ve normlarıyla paralellik gösteremedi-

ği için amacına ulaşamamıştır. Cumhuriyet döneminde eğitim adına

yapılan uygulamaların temel amacı, Osmanlı Devleti’nden kalan bir-

çok okul türünü içinde barındıran sisteme, bütünlük kazandırmak ve

Kemalizm temelinde bir eğitim felsefesi geliştirmektir. Bu felsefenin

temel dayanakları, İlerlemecilik, Faydacılık, Olguculuk, İşlevselcilik,

İnsancıllık, Gerçekçilik, Akılcılık gibi yaklaşımlardır.

17

Türk Eğitim ta-

rihinde İsmail Hakkı Tonguç, Rauf İnan ve Hasan Ali Yücel’in önder-

liklerinde yeni bir eğitim hareketi başlatılmıştır. Bu hareketin, ‘nasıl

bir insan yetiştirmek istiyoruz?’ sorusuna cevabı şu şekilde olmuştur:

‘Sorgulayıcı, geliştirici, üretken bir bakış açısına sahip, evren ve doğa

olayları karşısında akılcı davranan, toplumsal ve ekonomik yaşamda

verimli, doğuştan getirdiği yeterliliklerini işe koşan, insani değerlere

sahip olarak var olmayı başarabilen birey’.

17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile dönemin Eğitim

Bakan’ı Hasan Âli Yücel tarafından kurulan ‘Köy Enstitüleri’nde, ‘tam

donanımlı birey’ yetiştirmek için, teorik ve pratik eğitim birlikte veril-

miştir. Köy Enstitüleri modeli günümüzde, probleme dayalı öğrenme

modeline ve Avrupa Birliği’nin mesleki eğitim alanında başlattığı, Le-

onardo Da Vinci sistemine çok benzemektedir. 1950 yılında Londra’da

toplanan ‘Asyalı Öğrenciler Konseyi’ toplantısında konuşan UNESCO

başkanı, Köy Enstitüleri’nden, “bütün gelişmekte olan ülkelere ör-

15

Yekta Demiralp, Erken Dönem Osmanlı Medreseleri (1300-1500).Doktora Tezi,

Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 1997.

16

Veysel Sönmez, Eğitim Felsefesi, Anı Yayıncılık, Ankara 2012, 11. Baskı ss 166-168.

17

Veysel Sönmez, Eğitim Felsefesi, Anı Yayıncılık, Ankara 2012, 11. Baskı, s 175-176.