

91
TBB Dergisi 2017 (129)
Özen KAYA GÖÇMEN / Ender DEDEAĞAÇ
Yukarıda yer alan kurallar doğrultusunda vergi idaresi, öncelikle
vergilendirmeye ilişkin tüm işlemlerini mükellefin beyan ve belgeleri-
ne dayanarak yapmak zorundadır. Eğer, mükellefin bu beyan ve belge-
lerinde, VUK 3/b maddesinde belirtilen hususlardan biri söz konusu
ise ve bu mükellef hakkında, işlem yapmak gereğini duyarsa, ispat yü-
künün kendisinde olduğunu bilerek hareket etmesi gerekecektir. Bu
yükümlülük doğrultusunda ilk kanıtlaması gereken şey, belge ya da
beyanın aksini kanıtlamak olacaktır.
VUK’a göre kural, kanıt serbestisi olduğuna göre, “vergi idaresi de
vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamele-
lerin gerçek mahiyetlerini hukuka uygun olarak elde edilmiş olmak
kaydı ile (AY md.38/6) her türlü delil ile ispatlayabilir.”
23
Olayın bir başka boyutu ise, idare hukukunda yatmaktadır. Bilin-
diği gibi, idare ilk aşamada gerekçe göstermekle yükümlü değil ise
de, istendiğinde gerekçesini bildirmekle yükümlüdür. Burada yer alan
ispat yükünü bu açıdan da değerlendirmek ve idarenin vergisel işlem-
lerinde gerekçeye dayalı olarak hareketinin bir zorunluluk olduğunu
kabul etmek gerekecektir.
Olayı ceza hukuku boyutundan değerlendirdiğimizde Yargıtay
İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu (“YİBBGK”) kararını ha-
tırlamakta yarar bulunmaktadır.
24
Söz konusu karara göre, eğer bir
ceza davası, özel hukukla ilgili bir olaydan kaynaklanıyorsa, ispatın
özel hukuk kuralları ile yapılması gerekmektedir. Her hukuk dalı az
veya çok başka hukuk dalları ile ilişki içindedir. Vergi usul hukuku da
kanaatimizce, özel hukuk alanı ile sıkı bir ilişki içinde olduğundan
25
bu konuda yapılacak ceza kovuşturmalarının da bu YİBBGK kararı
23
Turgut Candan, “Vergi Yargısında İspat: Vergi Usul Kanunu’nun 3’üncüMaddesi:
Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat”, Erişim: https://turgutcandan.
com/2012/11/08/vergi-yargisinda-ispat/, Erişim Tarihi: 22.09.2016.
24
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24.03.1989 tarih, E:
1988/1, K: 1989/2 sayılı kararı. Bu içtihadı birleştirme kararının halen varlığını
sürdürmekte olup olmadığı, bağlı delil ilkesinin kabul edilip edilemeyeceği gibi
konular üzerine çeşitli farklı görüşler dile getirilse de kanaatimizce konu hakkında
ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.02.2013 tarih ve E: 2012/11-1086, K:
2013/40 sayılı kararı dikkate alınmalıdır.
25
Vergi hukukunun özel hukukla olan ilişkisi konusunda öğretide de çeşitli
yaklaşımlar dile getirilmiştir. Bu konuda örneğin bkz. Mualla Öncel/Ahmet
Kumrulu/Nami Çağan, Vergi Hukuku, Gözden geçirilmiş, değişiklikler işlenmiş,
20. Bası, Turhan Kitabevi, Ankara 2011, s.4-5.